"ما زالَ في" - Translation from Arabic to Turkish

    • Hâlâ
        
    • hala
        
    Oğlum Hâlâ lisede. Kızım da üniversitede. Open Subtitles الولد ما زالَ في المدرسة العليا وبنتي في الكليَّةِ.
    Ceset Hâlâ arabada mı? Open Subtitles وبعد ذلك طلقة زوجها. الجسم ما زالَ في السيارةِ؟
    Dr. Ray Hâlâ kafa izninde. Open Subtitles الدّكتور راي ما زالَ في إجازة مِنْ الهزّةِ.
    Ya da hala yeniden güç toplamaya çalışıyor ve her an toplayabilir. Open Subtitles أَو إنه ما زالَ في عملية تَأسيس قوَّتُه وهى مسألة وقت فحسب
    Bütün birimler, dört polisin yaralandığı olaydaki şüpheli hala firarda. Open Subtitles الى كُلّ الوحدات، المشتبه به في قتل ضابط ما زالَ في المنطقة
    Bütün birimler, dört polisin yaralandığı olaydaki şüpheli hala firarda. Erkek, İspanyol asıllı, otuz yaşlarında, silahlı ve tehlikeli. Open Subtitles الى كُلّ الوحدات، المشتبه به في قتل ضابط ما زالَ في المنطقة
    Cam parçaları Hâlâ çerçevede ve zeminde. Open Subtitles الزجاج ما زالَ في إطارِ النافذةَ وعلى الأرضِ.
    Muhtemelen Hâlâ içinde tutuyor. Büyük ihtimalle mermi Hâlâ kafasının içinde. Open Subtitles أكثر مِنْ المحتمل الرصاصة ما زالَ في رأسهِ.
    Hâlâ burada Cleveland'dasın öyle mi, Will? Open Subtitles ما زالَ في الاعلى في كليفيلند, ،أليس كذلك؟
    Katil Hâlâ orada olabilir. Şerifi de yolluyorum. Open Subtitles مهمن فعلّ ذلك ما زالَ في الخارج سوف أرسل الشريف
    - Ama tetikleyici Hâlâ aynı yerde. - Tamam. Open Subtitles لكن الزر الذي يشغل الأسلحة ما زالَ في مكانه
    Hâlâ Palm Springs'te. Open Subtitles ما زالَ في فصولِ ربيع النخلةِ.
    O daha 20 yaşında. Hâlâ üniversitede. Open Subtitles هو بعمر 20 سنةً، ما زالَ في الكليَّةِ
    Akıl hocanın hala şehirde olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles أنا لَمْ أُدركْ ناصحكَ ما زالَ في البلدةِ.
    Kanamayı sonunda durdurabildim, ama hala kötü durumda. Open Subtitles تمكَّنتُ مِن إيقاف النزيف، لكنهُ ما زالَ في حالةٍ سيئَة
    Oh, çok mutluyum Kitap bu bellekte hala. Open Subtitles أوه، أَنا مسرورُ جداً كتاب ما زالَ في هذه الذاكرةِ.
    Neredeyse öğlen olmuştu ama hala üzerinde yeşil pijamaları vardı. Open Subtitles هو كَانَ تقريباً ظهراً، وهو ما زالَ في بيجاما فانوسه الخضراء.
    Bir yaralı var, şüpheli büyük ihtimalle hala oralarda. Open Subtitles شخص أسفل، مشتبه به من المحتمل ما زالَ في الموقعِ.
    Kurşun hala içeride, biliyor musun? Open Subtitles الرصاصة ما زالَ في هناك، تَعْرفُ؟
    hala Londra'da olmalı. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ يكون ما زالَ في لندن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more