Bende öyle düşünmüştüm ama yine de buraya gelip durdum sürekli. | Open Subtitles | هذا ما ظننته ولكنني أستمر ذهاباً و أياباً في هذا المكان |
Hikayeyi ilk duyduğumda ben de öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | هذا هو ما ظننته عندما سمعت القصة أول مرة |
Ben de öyle düşünmüştüm, daha fazla zaman harcamadan, yapalım şu işi! | Open Subtitles | هذا ما ظننته , بدلاً من إضاعة المزيد من الوقت فلنفعلها |
Ben de öyle düşündüm ama senden de bizzat duymak istedim. | Open Subtitles | هذا ما ظننته حقاً، لكنني أردت أن أتأكد إن كان موجوداً |
Evet, tam da düşündüğüm gibi. Omuzların kızarmış. | Open Subtitles | أجل، هذا ما ظننته كتفكِ مُحمَر |
Senin için en iyisi olacağını düşündüğüm şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما ظننته أنه لـ مصلحتك |
En azından Jackie'yi iş başında görene kadar düşündüğüm buydu. | Open Subtitles | علي الأقل هذا ما ظننته حتي رأيت جاكي يقاتل هنا |
Ben de öyle düşünmüştüm. Gruba söyle istifa ediyorum. | Open Subtitles | ذلك ما ظننته أخبري المجموعة انني استقلتُ |
Evet, ben de öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | و نترك شركة الطيران تستمع بهذا نعم ، هذا ما ظننته |
Ben de öyle düşünmüştüm. Görüşürüz, çük kafalı. | Open Subtitles | حسنًا، هذا هو ما ظننته سأراك لاحقًا يا المغفل |
Milletin sorunları vardı. Daha doğrusu ben öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | الناس تعاني أمراض نفسية أعني، هذا ما ظننته وقتها |
Olaylara inip aşağıdan katılmak istiyorum, havadan değil. Ben de öyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | أردت أن أكون في قلب الحدث هذا ما ظننته |
Evet. Ben de öyle düşünmüştüm okul çocuğu. | Open Subtitles | نعم هذا ما ظننته انت فتي الجامعه |
Gerçekten öyle düşünmüştüm, Başmüfettiş... | Open Subtitles | هذا ما ظننته حقا وقتها ايها المفتش, |
Ben de öyle düşündüm. | Open Subtitles | هذا ما ظننته, ولكن القرض وبراءة الاخترا تم رفضهما لأن |
Evet, tam da düşündüğüm gibi. | Open Subtitles | حسنا,ذلك ما ظننته |
Doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما ظننته الفعل الصحيح. |
Benimde ilk düşündüğüm buydu. | Open Subtitles | هذا ما ظننته من البداية .. أيضا |
Pantolonundan elimi soktum, başlangıçta büyük boyutlu bir klitoris sandım ama hayır, adamınki küçüktü sadece. | Open Subtitles | مددت يدي إلى منفرجه, و تحسست ما ظننته في البداية بظراً أنثوياً متضخماً لكنه كان قضيباً ذكرياً قصيراً, عريض بعض الشيء |
Zor ama eğer bu adam beni öldürmeyi başarabilirse ki bu da onun Tahmin ettiğimden çok daha fazlasını yapabileceği anlamına gelir. | Open Subtitles | إن تمكن من قتلي مما سيثبت بأنه قادر أكثر من ما ظننته |
Ben de öyle düşünüyordum. Ama elinde takıma katılmak için belgeler var. | Open Subtitles | ذلك ما ظننته ان معها الاوراق اللازمة للانضمام للفريق |
Sen doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptın. | Open Subtitles | أتعلمين، لقد فعلت ما ظننته صواب |