"ما علينا فعله هو" - Translation from Arabic to Turkish

    • tek yapmamız gereken
        
    • yapmamız gereken şey
        
    • yapmamız gereken tek şey
        
    tek yapmamız gereken ona, durdurmak isteyeceği bir şey vermek. Open Subtitles كل ما علينا فعله هو إعطاؤها شيئاً ترغب في إيقافه
    Bakın tek yapmamız gereken köye varmak. O yüzden lütfen dikkatli olun. Open Subtitles كل ما علينا فعله هو الوصول الى تلك القرية لذا انصتو الى
    Şimdi tek yapmamız gereken Komutan Foley'nin kayıtlarını kontrol etmek. Open Subtitles كل ما علينا فعله هو تفقد سجلات القائد فوليي الطبية
    Öyleyse yapmamız gereken şey küçük bir mikroçipe tüm potansiyel aydınlatma cihazlarını yerleştirmek. TED اذا كل ما علينا فعله هو وضع رقاقة صغيرة لكل جهاز اضاءة محتمل
    tek yapmamız gereken şey bir açığını yakalayıp oradan saldırmak. Open Subtitles كل ما علينا فعله هو أن نحدث شرخا في حائطها.
    yapmamız gereken tek şey tek bir Amerikan beynini kazanmak. Open Subtitles كل ما علينا فعله هو أن نفوز بعقل أمركي واحد
    İlginç bir teori, ama kalan 21 dakika içine tek yapmamız gereken, bu kadının bir şekilde işe karışıp karışmadığını öğrenmek, tamam mı? Open Subtitles نظرية مثيرة للإهتمام، لكن مع 21 دقيقة متبقية كل ما علينا فعله هو معرفة ما إذا كانت هذه المرأة متورطـة بشكل ما، حسناً؟
    Artık tek yapmamız gereken göğüs tüpü takmak, sonra işimiz bitiyor. Open Subtitles , كل ما علينا فعله هو أن نوصله بانبوب و سننتهي
    Şimdi tek yapmamız gereken bir reçete yazmak ve hapları almasını sağlamak. Open Subtitles لذا كلّ ما علينا فعله هو كتابة وصفة طبيّة وجعله يتناول الحبوب
    O zaman tek yapmamız gereken bir şekilde gömleğini çıkartmasını sağlamak. Open Subtitles والان كل ما علينا فعله هو ابتكار طريقة لجعله يخلع قميصة
    tek yapmamız gereken seni bu valize koyup fermuarı kapatmak. Open Subtitles كل ما علينا فعله هو أن أضعكِ بالحقيبة, ثم أغلقها
    İşte bu! tek yapmamız gereken zaman kapsülünü kazıp çıkarmak. Open Subtitles هذا هو، كلّ ما علينا فعله هو استخراج كبسولة الزمن
    Şimdi tek yapmamız gereken, o ağaçların yakınlarında yeni ilaçlanmış bir ev bulmak. Open Subtitles والآن كلّ ما علينا فعله هو إيجاد منزل طُهّر مؤخراً قرب تلك الأشجار.
    Ve tek yapmamız gereken doğru noktaya doğru basınç sağlamak ve... Open Subtitles الان كل ما علينا فعله هو نضغط جيدا على المكان المناسب
    Öncelikle yapmamız gereken şey kıyafetleri geri dönüşebilir olarak tasarlamak. TED وفي رأيي، كل ما علينا فعله هو تصميم ملابس قابلة لإعادة التدوير عندما ينتهي عمرها الافتراضي.
    Bu yüzden yapmamız gereken şey etkili olmaktır. TED لذا، فإن ما علينا فعله هو أن نؤثر فيها.
    Eğer teori doğruysa tek yapmamız gereken şey beklemek. TED إن صحّت النظرية، فإنّ كلّ ما علينا فعله هو الانتظار.
    yapmamız gereken şey orada sade bir halde bulunmak. Bu onları korkutacaktır. Open Subtitles كل ما علينا فعله هو التوقف هنا أمامهم، وهذا جدير بإخافتهم
    tek yapmamız gereken şey kapakçığı çıkarıp enfeksiyonu tanımlamak, nişan almak ve yok etmek. Kapakçığı çıkarmak mı? Open Subtitles كل ما علينا فعله هو إزالة الصمام معرفة العدوي، و القضاء عليها
    yapmamız gereken tek şey bu piç kurusunu kullanmayı öğrenmek. Open Subtitles جُلّ ما علينا فعله هو معرفة كيف نقود هذا اللعين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more