"ما فعلته كان" - Translation from Arabic to Turkish

• Yaptığım şey
• Bu yaptığın
• Yaptığın şey
• yaptığım şeyin
• Yeterince yardım ettin zaten

Bak, Yaptığım şey yanlış biliyorum, fakat arkamı dönebileceğim tek kişi sensin.
أعلم ان ما فعلته كان خطأ لكنك الوحيد الذي يستطيع القيام بذلك

Çünkü aslında Yaptığım şey şirketin yarım milyon dolar tasarruf etmesini sağlamak olmuştu.
لأنه في الحقيقة ما فعلته كان أني وفرت للشركة نصف مليون دولار لهذا

Yaptığım şey çok kötüydü ve telafi edebilmek için her şeyi yapardım.
ما فعلته كان فظيع و سأفعل أى شىء من أجل عودته لكِ

Bu yaptığın şey 20 yıldır bastırdığın duyguları bir gecede dışarı vurmaktı. Eğlenceliydi.
ما فعلته كان اطلاق مشاعر مكبوتة من عشرين عاما في ليلة واحدة

Yaptığın şey aptalcaydı. Senden istediğim fazla bir şey değil. O benim kızım!
لكن ما فعلته كان غبيا ، ما أطلبه منك ليس بالكثير ، إنها إبنتي

yaptığım şeyin korkunç olduğunu biliyorum. Beni bağışlamanı da beklemiyorum.
أعرف أن ما فعلته كان فظيعاً، لا أتوقع أن تسامحيني

Sana bir açıklama borçluyum. Çünkü Yaptığım şey çılgıncaydı.
أدينَ لك بإعتذار لأن ما فعلته كان جنونياً

Kızma. Yaptığım şey hoştu. Değil miydi?
لا تغضبي ما فعلته كان لطيفاً، أليس كذلك؟

Yaptığım şey seni bu belalardan uzak tutmaktı.
بسبب ما فعلته انت ما فعلته كان ابقائك بعيدا من التورط في هذه الفوضى

Baba, bence Yaptığım şey yanlıştı.
يا أبي، أعتقد أن ما فعلته كان خطأ.

Yaptığım şey yanlıştı, ve kendimden utanıyorum...
أنا أعرف أن ما فعلته كان خاطئا، و أنا أشعر بالعار من نفسي أنا أحبك و...

Benim Yaptığım şey onun için çok zordu.
ما فعلته كان قاسياً بالنسبه له

Yaptığım şey yanlıştı şimdi de ölü bir adamım.
ما فعلته كان خطأ، وأنا الآن رجلٌ ميّت.

Yaptığım şey gerekliydi. Hukuka uygundu.
ما فعلته كان ضرورياً، وكان لسبب قوي.

Tamamen haklı. Bu yaptığın tam anlamıyla ihanetti.
. إنها محقة تماماً . ما فعلته كان خيانة حقيقية

Bu yaptığın iyi değil lanet olası köpek.
ما فعلته كان خطأ أيها المتوحش

Bugün programını dinledim. Yaptığın şey çok asildi.
لقد سمعتك على الراديو اليوم أعتقد أن ما فعلته كان نبيلا جداً

Yürütecek bir şey yok. Yaptığın şey sapıkçaydı.
لا شيئ يمكننا اصلاحه ما فعلته كان مريضاً

yaptığım şeyin korkunç olduğunu biliyorum. Senden beni affetmeni beklemiyorum.
أعرف أن ما فعلته كان فظيعاً، لا أتوقع أن تسامحيني

yaptığım şeyin ikimiz içinde en iyisi olduğunu anlamak zorundasın.
يجب أن تدركي أن ما فعلته كان أفضل شيء لكلانا