"ما فعلهُ" - Translation from Arabic to Turkish

• yaptığı şey
• yaptıklarını
• yaptıklarından
• yaptıklarının
• yaptığından

Kocanın yaptığı şey doğru demiyorum.
لَم أقُل أن ما فعلهُ زوجكِ صحيح

Birincisi gerçekleşti: Julian'ın yaptığı şey küçük bir kartopunu dağdan aşağı yuvarlamak oldu.
ما فعلهُ "جوليان" هو أنهُ بدأ بدحرجة كُرة الثلج من أعلي التلّة،

Sonra eğitmenlerin yaptıklarını görünce o işi yapmak istediğime karar verdim.
وبعدها رأيت ما فعلهُ المُدربين.. وقُلت هذا ما أُريد أن أفعله

- Harvard'ı bırakamazsın. Hayır, bu çok utanç verici. yaptıklarını gördüğümde ölmek istedim.
كلا، إنهُ أمر مهين للغاية أريد أن أموت عندما أرى ما فعلهُ

Sana yaptıklarından sonra cidden masum olduğunu mu düşünüyorsun yani?
بربك. أنتِ ستقولين لي بعد ما فعلهُ بكِ، تعتقدي حقّاً بأنّه بريء؟

Tüm teşkilat ve bu ülke için yaptıklarından dolayı kocanı onurlandırıyoruz.
نحنُ نكرّم زوجكِ لكلّ ما فعلهُ لهاتهِ الوكالة و هذا الوطن العظيم.

Kız, ondan daha beter. Bize yaptıklarının önemli olmadığını düşünüyor.
إنّها أسوءُ منهُ إنها تعتقد أنّ ما فعلهُ بنا شيءٌ عادي

Sence bu babanın yaptığından dolayı bir kısasa kısas mıydı?
هل تعتقِدُ بأنّ ذلك كان إنتِقاماً بسبب ما فعلهُ والدك؟

Bana yaptığı şey için Doğa Link'i aldı.
أخذت الطبيعة لينك بسبب ما فعلهُ بي.

Ki bu da tam olarak katilimizin yaptığı şey.
و هذا ما فعلهُ القاتل

Büyükbabanızın yaptığı şey için kendinizi suçlayamazsınız.
لا تلوميذ نفسك على ما فعلهُ

Sadece söylüyorum işte, sana yaptıklarını bana yapıp beni işimden kovdurup sonra da deli olmadığım hâlde kendimi deliymişim gibi düşündürüp beynimin içine ettirseydi, onun derisini yüzerdim ben.
أنا فقط أقول، إذا فعل بي ما فعلهُ بكِ، و جعلني أُطرد و جعلني أظنّ أنّني مجنونة، بينما أنا لست كذلك، يجعلني أحظى بشحنات داخل دماغي،

yaptıklarını tüm dünyaya göstereceğiz.
ونظهر للعالم ما فعلهُ.

Onun yaptıklarını, onun kim olduğunu biliyorum!
- أنا أعرف ما فعلهُ ... . وأعرفمنيكون...

Seni gerçekten görmek ve yaptıklarını da neden yaptığını açıklamak istiyor.
ويوضح لماذا فعلَ ما فعلهُ

Ailemin yaptıklarından sonra ödeştik diyebilirim.
,إكتشفتُ بعد ما فعلهُ والداي أننا متساوون

Bu serserinin sana yaptıklarından nefret ediyorum.
أكرهُ ما فعلهُ ذلكَ الحقير بِك

Ama Claire için yaptıklarından sonra, ona borçluyum.
,لكن بعد ما فعلهُ لـ(كلاير) أنا مدينٌ له

Paramı çaldı ve özgürlüğümü elimden aldı... ama bu, kalbime yaptıklarının yarısı kadar bile kötü değil.
...سرقَ مالي وسلبَ حريتي لكن ذلكَ لم يكن بنصف سوء ما فعلهُ لقلبي

Bize yaptıklarının cezası ölümdür.
بعد ما فعلهُ بنا، عقوبته هي الإعدام