yapmam gereken tek şey, oltayı yemlemekti. Tamam, plan şu: | Open Subtitles | كل ما كان عليّ فعله هو وضع الطعم في الصنارة |
Ve tüm yapmam gereken kulübeyle uğraşıp normal gözükmesini sağlamaktı. | Open Subtitles | وكل ما كان عليّ فعله هو الإعتناء به وأبدو طبيعية |
Benim yapmam gereken tek şey ise dışarı çıkmak, kuşları toplamak ve koleksiyonum için içlerini doldurmaktı. | TED | كلّ ما كان عليّ فعله هو الخروج، جمع جثثها، ثمّ حشوها لإضافتها للمجموعة. |
Tek yapmam gereken, hikâyeyi seslendirmek oldu. | TED | كل ما كان عليّ فعله هو إعطاء صوت للقصة. |
Operasyonu canlı tutmak için Yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | فعلت ما كان عليّ فعله للحفاظ علي هذه العمليّه |
Bundan sonra da ben annemi durdurmak için gereken şeyi yaptım. | Open Subtitles | وبعد ذلك فعلت ما كان عليّ فعله لأوقف أمي |
Tek yapmam gereken sekiz gün işten kaytarmaktı. | Open Subtitles | وكل ما كان عليّ فعله هو التغيّب 8 أيام عن العمل |
yapmam gereken yetenek sınavından iyi puan almak, bu arada aldığıma eminim. | Open Subtitles | كل ما كان عليّ فعله هو اجتياز اختبار الجدارة والذي أنا متأكدة من اجتيازه |
Tek yapmam gereken kitap kulübünüze güzel bir kitap getirmekti. | Open Subtitles | كل ما كان عليّ فعله هو احضار كتابجيدإلىناديالكتاب, |
yapmam gereken tek şey, mesleğimi değiştirmekti. | Open Subtitles | و كل ما كان عليّ فعله هو تغيير حياتي المهنية |
Tek yapmam gereken sizi yarınki duruşmaya kadar oyalamam idi. | Open Subtitles | كلّ ما كان عليّ فعله هو تضييع وقتكم حتى الغد ، بعد جلسة الإستماع |
Ve yapmam gereken şey için zayıf bir yanımın olmaması lazım. | Open Subtitles | فعلتُ ما كان عليّ فعله. يجب ألّا يكون لديّ أيّة نقطة ضعف. |
İşte yapmam gereken bu. Onların düşlerini ezmeliyim. | Open Subtitles | لهؤلاء الأشخاص ، وهذا ما كان عليّ فعله ، كان عليّ سحق أحلامهم |
Tek yapmam gereken ana asansörün alt kısmından turbo sürücüyü almaktı. | Open Subtitles | كل ما كان عليّ فعله هو أن أرجع محرك التوربو من الجزء الرئيسي |
Peki o zaman ilk başta yapmam gereken şeyi bitirdim. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا لقد أنهيت ما كان عليّ فعله من الأساس .. |
Tek yapmam gereken telefonumu bırakmak ve gerçek hayatta yaşamak oldu. | Open Subtitles | كل ما كان عليّ فعله هو وضع هاتفي جانبًا لأعيش حياتي الحقيقية |
Tek yapmam gereken işi bitirmekti. | Open Subtitles | كل ما كان عليّ فعله هو إنهاء الأمر |
Ama ben onun ne olduğunu, tekrar ne yapacağını biliyordum. Tek yapmam gereken takvimime bir işaret koymak ve beklemekti. | Open Subtitles | "ولكنّني أعرف ما كان وما قد يفعله ثانيةً كل ما كان عليّ فعله هو جدولة تقويمي والانتظار" |
Biliyorsun, Yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | كما تعرف، فعلت ما كان عليّ فعله. |
Bundan sonra da ben annemi durdurmak için gereken şeyi yaptım. | Open Subtitles | وبعد ذلك فعلت ما كان عليّ فعله لأوقف أمي |