"ما لديه" - Translation from Arabic to Turkish

    • sahip olduğu
        
    • elinden gelenin
        
    • şeyini
        
    • Nesi var nesi
        
    • olan biri
        
    Öz annesine bile güvenmez. sahip olduğu herşeyin bir koruması vardır. Open Subtitles وقال إنه لا يثق أمه كل ما لديه ،وقال انه الحراس.
    sahip olduğu herşey kapışıldığında yüzünü görmek istemez misin? Open Subtitles هل يمكن أن تتخيل وجهه لو ان كل ما لديه اختفى فجأة؟
    E.E. Cummings şöyle yazmış; " Gece gündüz elinden gelenin en iyisini yapan bir dünyada, kişiliğinden sıyrılıp, hiç kimse olmak seni benzersiz biri yapar." Open Subtitles كومينج مره كتب ," لكي تكون لا أحد سوي نفسك في عالم يفعل أفضل ما لديه ليلا و نهارا " لكي يجعلك كل شخص أخر
    Hernasılsa elinden gelenin en iyisini yapmadığını hissetmiştim. Open Subtitles بطريقة ما شعرت انّه لم يكن يعطي افضل ما لديه
    O, ülkemizin iyiliği için her şeyini feda edebilirken, ben onu özlemekten başka bir şey yapamıyorum. Open Subtitles بينما هو سيُضحي بكل ما لديه من اجل بلدنا فإنني أفتقده فقط
    Nesi var nesi yok çekip alıyorsun. Open Subtitles تحرمه من كل ما لديه ... ... ومن كل ما سيحظى به
    Ama bipolar bozukluğu olan biri için hayati tehlike demek. Open Subtitles لكن لـشخصٍ ما لديه ثنائي القطب , أنه تهديدٌ للـحياة
    Zor zamanlar geçirdi. Babası uyuşturucu bağımlısıydı. Ben onun sahip olduğu her şeyim. Open Subtitles إنه يمر بوقت عصيب، والده مدمن مخدرات و أنا كل ما لديه
    Sonra gidip sahip olduğu şeyleri satar ve o araziyi satın alır. Open Subtitles و لأجل السعادة يبيع كل ما لديه و يشتري الحديقة
    Hayır, ama sahip olduğu her şeyi almak için çok güçlü bir istek var içimde. Open Subtitles لا ، لكن لديّ رغبة مُلحّة لنهب كل ما لديه
    Neden sahip olduğu herşeyi ,sevdiği kadını bir kenara atarak ortadan kaybolmak istesin? Open Subtitles لماذا قام بالتخلص كل ما لديه حتى المرأة التي كان يحبها؟
    Hayatının geri kalan kısmını pişmanlık içinde geçirip sahip olduğu tüm serveti ve gücü taştan generallerini yeniden hayata döndürmenin bir yolunu bulmak için harcadıysa? Open Subtitles سيعيش بقيّة حياته بندم. سينفق كلّ ما لديه من مال وقوّة
    Şerif elinden gelenin en iyisini yapıyor. Open Subtitles . حسناً , ان العمدة يقوم بأفضل ما لديه
    Yaşamı endişesiyle Rabban, bunu amcası Baron'dan... gizlemek için,elinden gelenin en iyisini yaptı. Open Subtitles خاف على حياته لقد فعل (رابان) أفضل ما لديه ليخفي هذه الحقيقة عن عمه وعن البارون
    - Bak, anne, elinden gelenin en iyisini yapıyor. Open Subtitles أنه يقدم أفضل ما لديه يا " أمي".
    Bak anne, elinden gelenin en iyisini yapıyor. Open Subtitles أنه يقدم أفضل ما لديه يا " أمي".
    Ve bana zarar vermek için elinden gelenin... en iyisini yapıyordu. Open Subtitles وقد حاول أن يؤذني بكل ما لديه
    Bakın, tüm gün boyunca dünyanın en güçlü insanının neden zevksiz bir ilişki için her şeyini kenara atmak istemesi hakkında spekülasyonlar yapabilirim. Open Subtitles قد أقضي اليوم بطوله وأنا أخمن لماذا يرمي أكثر الرجال نفوذًا في العالم كل ما لديه من أجل علاقة تافهة؟
    Her şeyini görevine adamış, ve görevini yeniden yaratan insanlarla tanışmak güzel. Open Subtitles من الجيد مقابلة شخص ما قام بأعطاء كل ما لديه من أجل القضية إعادة تعريف أدوارهم
    Charlie hayatını dolu dolu yaşadı ve bu uğurda her şeyini verdi. Open Subtitles تشارلي عاش حياة إلى أقصى حد ووأعطاه كل ما لديه.
    Nesi var nesi yok çekip alıyorsun. Open Subtitles تحرمه من كل ما لديه ... ... ومن كل ما سيحظى به
    "İşte yanıtları olan biri." Sizi her yere izlerim Bay Gump. Open Subtitles ها هو شخص ما لديه الإجابة سأصحبك إلى أى مكان سيد جامب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more