"ما له" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir
        
    • olan
        
    Arabayı hazırlamak için ahırlara giderken ona bir şey oldu. Open Subtitles عندما ذهب إلى الإسطبل لتحضير العربة حدث شيء ما له
    Kariyerin ilk 10 yılının kazandığınız parayı kat be kat arttırabilen bir etkisi olabileceğini biliyoruz. TED نحن نعلم أن أول 10 سنوات من مزاولة مهنة ما له تأثير متطارد على مقدار دخلك المستقبلي.
    Margarita'nın, sevgilisinin yarıda kalmış hayaline olan bağlılığı, şeytani arkadaş grubunun maceraları ile arasında tuhaf bir bağlantı doğuruyor ve hikâyeyi gerçeküstü bir doruk noktasına sürüklüyor. TED والتي يحمل إخلاصها لحلم حبيبها المتروك علاقةً غريبة بمغامراته الشيطانية. ما له أن يأخذ الحكاية إلى ذروتها السريالية
    Dayımla ilgisi olan herkesi bulduk. bir kişi bile görmemiş. Open Subtitles لقد فتشنا عن كل ما له صلة بعمي ، إن أحداً لم يراه
    Bu aşk cinayeti, ve olan her şey onunla alakalı. Open Subtitles وكانت هذه الجريمة من العاطفة، و وكان كل ما له علاقة بها.
    Her ne anlatmaya çalıştıysa, Omoc'un uyarısının, Travell'in bizimle görüşmek istediği konuyla bir ilgisi olmalı. Open Subtitles مهما كان ما يعني, أراهن على تحذير أوماك أنه شيء ما له علاقة بما تريد ترافيل مقابلتنا حوله
    Lucien, Michael ya da değil, bir insanla asla ilgilenmez. Open Subtitles ميشيل بطريقة ما له أهمية عند الليكانز اذاً الآن أصبح مايكل مهماً ؟
    Muhtemelen İngilizce bir sitedir. Open Subtitles ،لأن ماكدونالد لم يعرف اي لغة أخرى في ملفه ستبحثين عن ما له علاقة باللغة الانجليزية
    Ve rüzgâr esmeye başladığı zaman benimki gibi bir ruha sahip birisiyle tanışacaksın. Open Subtitles و عندما تسعميني اهمس لك في الريح سوف تلتقين بشخص ما له نفس روحنا
    Üniformalı adamlara dair bir şeyler, duygusal bir reaksiyonu tetikliyor. Open Subtitles شيئا ما له علاقة برجل فى زى رسمى اطلق رد فعل انفعالى
    Doktorlar, annemin üçüncü ayındayken yediği bir "blowfish" yüzünden damarlarımın incecik olduğunu söylediler. Open Subtitles الأطباء يقولون أن لدي عروق صغيرة جداً شيء ما له علاقة بأكل أمي للسمكة المنتفخة في الفترة الأخيرة من الحمل
    Ne üretimden ne de Amerikan halkının ihtiyaçlarıyla biraz da olsa ilgisi olan bir şeyden. Open Subtitles وليس الأنتاج أو ما له علاقة بإحتياجات الشعب الأمريكي
    Sonra sakallı bir eleman beni takılırken gördü ve yemek ısmarladı. Open Subtitles عندها رجل ما له لحيه شاهدني فاشترى ليّ العشاء
    Aktif sisteme giriş izni olan birisi bazı bilgileri almış. Open Subtitles شخص ما له معرفة وطيدة بنظام معلوماتنا قام باختراقه
    - Hastalar evlerine girdiğimizi bilirse hastalıklarıyla ilgili olan bazı şeyleri kasıtlı ya da kasıtsız saklayabilirler. Open Subtitles لو عرف المرضى أنّنا قادمون، فبوسعهم إخفاء ما له علاقة بمرضهم عن عمدٍ أو غير عمدٍ
    Doğru, ama bu durumda önemli olan cinsel taciz araştırmansının herhangi bir zorlama olmadan yapılmasıdır. Ne söylemeye çalışıyorsunuz? Open Subtitles صحيح ، لكن ما له أساس هو أنّ تحقيق اعتداء جنسي يجب يُجرى دون أيّ إكراه
    Belki Four Corners ile bağlantısı olan biri. Open Subtitles ربما شخص ما له روابط مع عصابة الأركان الأربعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more