Onun neler yapabileceğini biliyorsun. | Open Subtitles | فأنتم تعلمون ما هو قادر على فعله |
Arthur, Onun neler yapabileceğini senden daha iyi bilen yok. | Open Subtitles | آرثر)، لا أحد يعرف ما هو قادر عليه أفضل منك) |
Sen Onun neler yapabileceğini bilmiyorsun. | Open Subtitles | لكنك لا تعرفى ما هو قادر علية |
Yapabileceklerini biliyorum, en kötüsünü bile. | Open Subtitles | و أعرف ما هو قادر على فعله حتى و لو كان بأسوء حالاته |
Yapabileceklerini bilmenin imkanı yok. Haklısın, onu bu kadar tehlikeli kılan da bu. | Open Subtitles | ليس هناك طريقة لمعرفة ما هو قادر عليه ـ أنت محق وهذا ما يجعله خطير للغاية |
Güvenin bana, savaşta benim komutanımdı. O pislik herifin neler yapabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | ثق بي، لقد كان قائدي في الحرب وأعرف تماماً ما هو قادر على فعله. |
Onun ne kadar yetenekli biri olduğunu bildiğini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد انك تعرفي ما هو قادر عليه |
Onun neler yapabileceğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا ندرى ما هو قادر عليه. |
Onun neler yapabileceğini biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف ما هو قادر عليه |
Yapabileceklerini gördün. Aramis merhametine kaldı. | Open Subtitles | لقد رأيتم ما هو قادر عليه. "آراميس" تحت رحمته. |
Lot'un Yapabileceklerini yanlış değerlendirdim. Sorumluluğu ben üzerime alıyorum. | Open Subtitles | -لقد أسأت تقدير ما هو قادر عليّه (لوت) أنّني أتحمّل المسئوليّة |
- O herifin neler yapabildiğini gördüm. - Şimdi, dinle. | Open Subtitles | رأيت ما هو قادر عليه هاذا الرجل - الآن، إسمع - |
Onun ne kadar yetenekli biri olduğunu bildiğini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد انك تعرفي ما هو قادر عليه |