Bak, tek yapman gereken kuyu boşalana dek beklemek, ondan sonra Senin olanı alırsın. | Open Subtitles | انظروا كنت للتو انتظر حتى يفرغ البئر وأخذ ما هو لك |
Seninle oynuyor, arkadaşım. Yasal olarak Senin olanı elinden almasına izin verme. | Open Subtitles | لا تدعها تلاعبك على ما هو لك أصلا |
Sokaklardayken, Senin olanı korumayı öğreniyorsun. | Open Subtitles | . في الشوارع . تتعلم كيف تحمي ما هو لك |
Sizin olanı korumanız için öğrettim. | Open Subtitles | علمتك لحماية ما هو لك |
Sizin olanı istiyoruz. | Open Subtitles | نريد ما هو لك |
Tanrım, Harold. Senin olanları al, gerisini bana bırak. Çok düşüncelisin. | Open Subtitles | تبا لك (هارولد), فقط أودت ما هو لك وتركت الباقى لى, أنت تراعى شعور الآخرين للغاية |
Senin olanları al ve çık. Sen de. | Open Subtitles | خذي ما هو لك واخرجي, انت كذلك |
Senin olanı senden uzaklaştırmak için bunu kullanacaklar. | Open Subtitles | -و سوف يستخدمونه لينتزعوا ما هو لك الان |
Senin olanı alacağını söyledim. | Open Subtitles | قلتُ، إنّك ستأخذ ما هو لك. |
Senin olanı al İfrit. | Open Subtitles | خذ ما هو لك أيها العفريت! |
Senin olanı al. | Open Subtitles | خذ ما هو لك. |
Senin olanı al. | Open Subtitles | خذ ما هو لك. |
Senin olanları al. | Open Subtitles | أنت تأخذ ما هو لك. |