| Tamam beyler. Sakin. göründüğü gibi değil. | Open Subtitles | حسناً ، يا رفاق ، برويّة الأمر ليس ما يبدو عليه |
| İnan bana, göründüğü gibi değil. Git buradan. | Open Subtitles | يجب أن تثق بي هذا ليس ما يبدو عليه الأمر، فقط ابتعد. |
| Bence onun göründüğü gibi olmama ihtimalini gözden geçirmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد أنه علينا النظر بإمكانية أنه ليس ما يبدو عليه. |
| bir harita oluşturmasını ve sonra geri gelip bana binanın neye benzediğini isteyebilirim. | TED | ويُنشئ خريطة ويعود ويخبرني ما يبدو عليه المبنى. |
| İngilizce bir metnin görsel soyutlama bakış açısından böyle gözüküyor. | TED | هذا ما يبدو عليه نص بالإنجليزية من منظور تجريدي بصري. |
| Ve burada yukarı doğru hareket eden baloncuklar ve işte dünyanın bugün neye benzediği. | TED | و الفقاعات تستمر في الحركة هنا فوق, و هذا هو ما يبدو عليه العالم الآن. |
| Asla göründüğü gibi değildir, değil mi? | Open Subtitles | لم يكن ما يبدو عليه أبداً ، أليس كذلك؟ |
| Evet. Aynen göründüğü gibi, Dale. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما يبدو عليه الأمر يا ديل |
| göründüğü gibi değil. | Open Subtitles | هذا ليس ما يبدو عليه الأمر حسناً ؟ |
| Tamam. göründüğü gibi değil. | Open Subtitles | حسنا، حسناً الأمر ليس ما يبدو عليه |
| Pekâlâ. göründüğü gibi değil. | Open Subtitles | حسناً، حسناً الأمر ليس ما يبدو عليه |
| Durum göründüğü gibi değil. | Open Subtitles | انظر ذلك ليس ما يبدو عليه الأمر |
| göründüğü gibi olamaz. - Hayır. | Open Subtitles | لا يُعقل أن يكون هذا ما يبدو عليه. |
| Bunun tanımı tam olarak göründüğü gibi bir şey. | Open Subtitles | هذا هو تعريف ما يبدو عليه الأمر |
| göründüğü gibi. | TED | وهذا ما يبدو عليه. |
| göründüğü gibi değil. | Open Subtitles | ليس هذا ما يبدو عليه الامر |
| Gelecek hafta harika bir günün neye benzediğini düşünmenizi istesem, bunu daha genel ifadelerle anlatabilirsiniz. | TED | إن طلبت منك أن تتخيل ما يبدو عليه يوم رائع في الأسبوع القادم، يمكن أن تصفه بمفردات عامة أكثر. |
| Bunu anlamak için, Kepler verilerindeki normal bir geçişin neye benzediğini göstereyim. | TED | ولفهم ذلك، دعوني أريكم ما يبدو عليه العبور الفلكي الطبيعي في بيانات كبلر. |
| neye benzediğini biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا أعلم جيداً ما يبدو عليه الأمر. |
| Bilgisayarların, lambaların, her çeşit elektronik araç gereçlerin gerçek dünyası işte böyle gözüküyor. | TED | هذا ما يبدو عليه عالم من الكمبيوترات والمصابيح والمعدات الالكترونية من كافة الأنواع |
| Bu, "Kendin Yap" ve yapıcı hareketlerin gerçekten neye benzediği. | TED | هذا ما يبدو عليه أن تقوم بالأمور بنفسك. |