"ما يجعلني" - Translation from Arabic to Turkish

• yapar
• sebep
• yapan şey

- Beni umursamamak havalı yapar, değil mi?
وهذا ما يجعلني رائعة ، لأنني لا أهتم ، صح؟

Anket düzenlemek istiyorum, bu beni bebek yapar mı?
لأني أردت أن أعمل قرعة، هذا ما يجعلني طفلاً؟

Tanrı'nın sesini duymama bu durumun sebep olduğunu mu söylüyorsun?
أأنت تقول أن هذه الحالة هي ما يجعلني أسمع صوت الرب؟

Böyle düşünmeme sebep bu servisi denediğim ilk günde, İki sesli posta mesajı aldım. Bunlardan biri Micheal Stevenson'dandı, çevirmesi çok zor olmaması gereken bir taneydi, ama yanlış yazılmıştı.
ما يجعلني اعتقد ان ذلك هو ما يحدث في اول يوم قمت بتجربة احدى تلك الخدمات تلقيت رسالتين صوتيتين . واحدة من شخص يسمى مايكل ستيفينسون, الأسم ليس بتلك الصعوبة ليتم تهجئته , ولم يتم تهجئته بالشكل الصحيح

Bunun beni özel yapan şey olduğunu düşünürdüm; açıkçası hala düşünüyorum.
كنت أعتقد أن هذا ما يجعلني مميزاً، و بصراحة تامة ما زلت أفعل.

Görüyorsun, beni özel yapan şey Chi emmek değil.
انه ليس فقط امتصاص القوة ما يجعلني مميزة

Sanıyorum bu beni üçüncü neslin bir parçası yapar.
وهذا ما يجعلني على ما أعتقد جزءً من الجيل الثالث

Eğer bunu ona verirsem, bunu kendim için çalmış olurum, bu beni bir hırsız yapar.
إنْ أعطيته إيّاه ثمّ ذهبت لأسرقه مِنْ أجلي، هذا ما يجعلني لصّاً

Bu beni çok iyi bir Kara Kuvvetleri askeri yapar ama en iyi koca yapmaz.
وهذا ما يجعلني عضو بحرية . جيد لكن ليس افضل زوج

Bu, beni en sevdiği çocuk yapar, değil mi?
نوعاً ما يجعلني الابن المفضل، أليس كذلك؟

Annen benim kız kardeşim. Bu da beni senin dayın yapar.
امك هي اختي هذا ما يجعلني خالك

Bu da onu neyin değiştirdiğini merak etmeme sebep oluyor.
وهذا ما يجعلني أتساءل عمّا حدث ليغيّرها

Tüm jürilik sistemini sorgulama sebep oldu.
ما يجعلني أشك بالنظام القضائي بأكمله

Kalmak için sebep göremedim.
أظنني لم أجد ما يجعلني أبقى هنا

Böyle davranmama hiçbir şey sebep olmuyor. Sorun iki gün boyunca beni burada hapsetmen.
ليس هناك ما يجعلني أتصرف هكذا{\pos(190,220)}

Korku beni ben yapan şey.
الخوف هو ما يجعلني أتيقّن أنّي على قيد الحياة

Bunu anlaşılır yapan şey bu.
هذا ما يجعلني أفهم

Bu, beni Muhafız yapan şey.
هذا ما يجعلني حارسًا