"ما يدعو" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şey
        
    • gerek
        
    • yok
        
    • için
        
    • hiçbir şey
        
    O zaman endişe etmeni gerektiren bir şey yok. Haksız mıyım? Open Subtitles اذا ينبغي أن لا يكون لديك ما يدعو للقلق، أليس كذلك؟
    Yani bu endişelenmemiz gereken bir şey olmadığı anlamına mı geliyor? TED فهل هذا يعني أن ليس هناك ما يدعو للقلق؟
    Korkacak bir şey yok, söz veriyorum. - Neden sürekli kaçıyorsun? Open Subtitles لا يوجد ما يدعو للخوف لماذا تهربي دائماً؟
    Bu kadarına hiç gerek yoktu. Bizi içeri almanız yeterliydi. Open Subtitles ليس لديك ما يدعو للقلق، وحقيقة أننا هنا معكم رائعة.
    Telefon da bir üretim aracıysa, o zaman satın alma gücüyle ilgili olarak endişelenmenize gerek yok. TED فإذا كان الهاتف يمثّل أداة إنتاج , فليس لدينا ما يدعو للقلق الى حد بعيد على القوة الشرائية.
    Asıl acınası olan, kendini kötü hissetmek için yardım almıyor olman. Open Subtitles ما يدعو للشفقة أنّكَ لم تتلق مساعدة، لأنّكَ تريد الشعور بالإستياء
    Gündüz paraşüt kullanacak olmamız dışında, endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles ليس هناك شىء آخر نقلق بشأنه ليس لدينا ما يدعو للقلق
    Korkacak bir şey yok demişti bana. Open Subtitles لقد أخبرني بأنه ليس هناك ما يدعو إلى الخوف
    Bunda utanacak bir şey yok. Bu çok doğal. Open Subtitles ليس هناك ما يدعو للخجل إنه أمر طبيعي جداً
    Endişelenecek bir şey yok. Sadece küçük bir dalga. Open Subtitles لا يوجد ما يدعو للقلق، إنها مجرد موجة بسيطة
    Tsu-Tsu burada, endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles تشا تشا مادامت هنا فليس لدينا ما يدعو للقلق
    Eğer masumsa, endişelenecek bir şey yok demektir, öyle değil mi? Open Subtitles إذا كان بريئا ، لا يوجد شيء ما يدعو للقلق ، هناك؟
    Endişelenecek bir şey olduğunu sanmıyorum. Latekse benziyor. Open Subtitles لا أعتقد أن هناك ما يدعو للقلق، يبدو مثل مطاط
    Ortada akciğer embolisini düşündürecek bir şey de yok. Open Subtitles لم يكن هناك ما يدعو لافتراض أنه إنسداد الأوعية الرئوية
    Catlin konusunda endişelenmemize gerek yok. Open Subtitles حسنا ،نحن لم يكن لديك ما يدعو للقلق كاتلين.
    Yine de senin zaman hakkında endişe etmene gerek yok. Open Subtitles ولكن لم يكن لديكم ما يدعو للقلق عن الوقت،
    Elbette, bunun için endişelenmene gerek yok. Open Subtitles بطبيعة الحال، لم يكن لديك ما يدعو للقلق بشأن ذلك.
    Ama hiperaktif olduğu sürece endişelenmene gerek yok. Open Subtitles ولكن طالما انها مفرطه ليس لديك ما يدعو للقلق. شيء واحد ليس عندها,الهدوء.
    Yani bana kendini öldürtme, ve bunlar için endişelenmeyi bırak. Open Subtitles لذ لا تجعلني أقتلك، ولن يكون لديك ما يدعو للقلق.
    O zaman, kafanı karıştıracak hiçbir şey olmadığını belirteyim. Open Subtitles دعينى أقول لك شيئا لا يوجد ما يدعو للارتباك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more