Bu demek oluyor ki, yapı, saldırıya uğrar ve enerji kaybederse kapı aşağı doğru sürgülenir ve kilitlenir. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّه إذا كان المجمّع يتعرّض لهجوم، فيفقد الطاقة ويغلق آلياً |
Evet, dedin. Bu da demek oluyor ki, Ted'i vuran sendin Heather. | Open Subtitles | بلى فعلتِ، وهو ما يعني أنّه أنتِ من أطلق النار عليه |
Ayrıca kominite başkanı, Bu demek oluyor ki eğer bizim karşımızdaysa... | Open Subtitles | وهو أيضاً رئيس اللجنة، وهو ما يعني أنّه لو كان ضدّنا... |
Demek ki tadına bakmak için hala fırsatım var. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّه ما زال لديّ فرصة لتذوّقها |
- Demek ki elimizde... işkolik bir zombi var... | Open Subtitles | -وهو ما يعني أنّه "زومبي" بشكل مصدّق |
Demek ki, bilgiler hala Dr. Vaughn'de. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّه لا يزال لدى الدكتور (فون) البيانات |
Bu da demek oluyor ki burada sana göz kulak olacak kimse yok. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّه لا يوجد أحد هنا لمراقبتكِ |
Bu da demek oluyor ki katil onun tanıdığı ve güvendiği biri. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّه شخص تعرفه ووثقت به. |
Bu da demek oluyor ki, dönüp dolaşıp hep bunu söylemek istemiştim. | Open Subtitles | لصنع المزيد منهم. سيحتاج المزيج الأصليّ ما يعني أنّه سيعود لـ... |
Bu demek oluyor ki... ya bu kadına ve ailesine gerçeği söylemelisin... ya da gizleyip kendini affetmeyi öğrenmelisin. | Open Subtitles | ما يعني أنّه عليك إخبار تلك الامرأة وعائلتها بالحقيقة -أو اكتمها وتعلّم على مسامحة نفسك |
Kocanın aldatmasa bile bir şeyler yaptığını farz ediyor, ki bu da adamın aldattığını düşündüğü anlamına geliyor, bu da demek oluyor ki kuğuların aldatması bir yana, House tekeşliliğe inanıyor. | Open Subtitles | ليعادل الأهداف، ما يعني أنّه يظنّ أنّ هناك أهداف، ما يعني أنّ الأوز الخائن يتخذ جانباً، (هاوس) يؤمن بالزواج الأحاديّ |
Bu da Demek ki Haynes'in yüzünü görmüştür. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّه قد يكون رأى وجه (هاينز). |
Kovan yok, Demek ki toplu tabancaydı. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} -لا أغلفة رصاص، ما يعني أنّه مسدس . |
-Haberlere çıktı. Demek ki gerçek. -Biliyorum. | Open Subtitles | -إنّه بالأخبار، ما يعني أنّه حقيقي . |