"ما يفكر به" - Translation from Arabic to Turkish

• ne düşündüğünü
• ne düşündüğü

Bir kamyonetin olduğunu bilmek harika; ama herkesin ne düşündüğünü bilmemiz gerek, işte o zaman oldukça karışık bir problem hâline geliyor.
معرفة أن هذه شاحنة نقل، رائع، لكن ما يجب حقا أن نعرفه هو ما يفكر به كل شخص، لذا أصبحت مشكلة معقدة.

Ama benim deli adamlarımın ne düşündüğünü söyleyeyim.
لكنني سأقول لك ما يفكر به جنودي المجانين

Boca iyi oyuncudur. Ayrıca ne düşündüğünü biliyorum.
إنه الصفقة الحقيقية بالإضافة أنا أعلم ما يفكر به

ne düşündüğünü duydum, ve hissettim. Sanki ben kaybolmuşum gibi.
،كان يمكنني سماع ما يفكر به ..كنتُ أشعر بشعوره، كما لو أنني كنتُ التائهة

İnsanların ne düşündüğü kimin umurunda?
من يهتم ما يفكر به الناس أنه يخص ما تشعر به مريضتي

Eminim ne düşündüğünü benden daha iyi bilirsin.
ربما أنت تعرف ما يفكر به أفضل مما أنا أعرفه

Ama bana yukarıdaki adamın ne düşündüğünü soruyorsan bence bunları o kadar çok duymuştur ki artık pek rahatsız olmuyordur.
و الان إذا سألتني عن ما يفكر به الرب بشأن ذلك فأنا أعتقد أنه سمع الأمر بكثرة

Ama insanların ne düşündüğünü ara sıra bilmek güzel bir şey.
لكني أعتقد أنه سيكون جميلا أن تعرف ما يفكر به الناس مرة كل فترة.

Haberlerime aşinamısınız bilmiyorum ama, ben izleyicilerin ne düşündüğünü söylemekle ünlüyüm.
الأن لا أدرى لو تعرف طبيعة عملى لكن أنا مشهورة لأقول ما يفكر به المشاهدين

Nerovasküler tepki. İşin aslı, bir kişinin başka biri hakkında ne düşündüğünü sadece kendisi bilebilir.
الحقيقة، أن الشخص الوحيد الذي يعرف ما يفكر به هو الشخص نفسه الذي يفكر.

Bir erkeğin ne düşündüğünü sadece gözlerine bakarak anlayabilirim.
أستطيع معرفة ما يفكر به الرجل فقط من النظر إلى عينيه

Evet, dostlar dostlarının ne düşündüğünü iyi bilirler.
نعم, الأصدقاء يعلمن دائماً ما يفكر به أصدقائهم.

Bazen insanların ne düşündüğünü duyabiliyor gibi hissediyorum.
أحياناً أشعر بأني أستطيع سماع ما يفكر به الناس.

Belki de kadın ona gerçekte ne düşündüğünü söylemesi için güven veriyordur.
ربما ساعدته هي ببناء ثقته ليقول ما يفكر به فعلاً

Tamam Cat Grant için çalışıyorum ama ben insanların ne düşündüğünü şekillendiren güçlü bir kadın tarafından yönetilen bir medya şirketinde çalışmanın fark yaratacağım bir yer olacağını sanmıştım, onun yerine tek yaptığım...
ذهبت للعمل في كات جرانت لأني أعتقدت العمل في شركة إعلامية تدار من قبل إمرأة قوية التي فالحقيقة تشكل ما يفكر به الناس

Sayın başkan, ne kadar bilge olsanız da Tanrı'nın ne düşündüğünü bildiğinizi varsayamazsınız.
بقدر ما أنت حكيم يا سيادة الرئيس لا يمكنك أن تفترض علم ما يفكر به الربّ

Ben yalnızca onun ne düşündüğünü merak ediyorum.
. أنا فقط أشعر بالفضول حيال ما يفكر به

Roger'ın ne düşündüğünü bulmaya çalışıyordum, ama o seni beklemek istedi.
كنت أحاول معرفة ما يفكر به (روجر)، لكنه أراد الانتظار لك.

Kimin öğrendiği, veya kimin ne düşündüğü umurumda değil.
انا لا أهتم ان عرف احد I don't care who knows it, او ما يفكر به اى شخص

Walt'un ne düşündüğü artık umurumda değil.
لا يهمني ما يفكر به والت بعد الآن.

Başbakan Petrov'un ne düşündüğü hakkında tahmin yürütemem.
ما كنت لأفترض أن أعلم ما يفكر به الرئيس (بيتروف)