Tek ihtiyacımız olan intihar sebebi. | Open Subtitles | ما يلزمنا الآن هو سبب لرغبتك في الإنتحار |
İhtiyacımız olan istediğimiz şey, işaret ateşi için biraz tahta. | Open Subtitles | ما يلزمنا... ما يلزمنا هو الحطب، القليل منه، للإشارة النارية |
Evet, ketçap, doğal güneş ışığı içeren domateslerden yapılır... ki ülkenin bu bölümünde bizim çok ihtiyacımız olan bir şey. | Open Subtitles | الكاتشب، يعد من الطماطم التي تتعرض للشروق الطبيعي وهو ما يلزمنا في هذه المنطقة |
Oraya çıkmak için ihtiyacımız olan tek şey silahlı koruma. | Open Subtitles | كل ما يلزمنا هو التغطية للصعود إلى هناك |
Şu anda ihtiyacımız olan her şeye sahip; | Open Subtitles | يمثل كل ما يلزمنا حالياًً , إنه مقدام |
Bu parayla ihtiyacımız olan her şeyi satın aldım. | Open Subtitles | وبواسطته، اشتريت كل ما يلزمنا. |
Kahretsin, ihtiyacımız olan şeydi bu. Artık eve dönebiliriz, Frank. | Open Subtitles | هذا كل ما يلزمنا "إننا أحرار "فرانك |
Onlar da gelmemizi söyledi. İhtiyacımız olan her şeyi alacağız. | Open Subtitles | لنحصل على كل ما يلزمنا |
İhtiyacımız olan şeyleri alalım ve gidelim buradan. | Open Subtitles | لنحمل ما يلزمنا ونغادر المكان |
Ahbaplar, işte tam da ihtiyacımız olan şey bu. | Open Subtitles | هذا ما يلزمنا |