Sahip olduğu her şey ailesinin kontrolünde. | Open Subtitles | هذا ليس عدل, كل ما يملكه تحت وصاية عائلته |
Yani Sahip olduğu her şey, bu ev de dahil karısına ve çocuklarına kalıyor. | Open Subtitles | هذا يعني أنتقال كل ما يملكه إلى زوجته وأولاده, بما في ذلك المنزل |
Ya da sadece anlamlı bir şey olması için mi "mücadele" ediyoruz... çünkü bu çoğumuzun Sahip olduğu şey değil mi? | Open Subtitles | أو تـقوم بالـصراع من أجـل شيء بلا معـنى لأن هـذا ما يملكه معظمنا ؟ |
Başka neleri var görmeye, eğer zayıf bir yanı varsa öğrenmeye. | Open Subtitles | لرؤية ما يملكه أيضاً من سلاح أو لربما، إكتشاف نقطة ضعف |
Allah bilir henüz bilmediğimiz başka neleri var. | Open Subtitles | الله وحده يعرف ما يملكه أيضاً ونحن لسنا على علم به |
Onun olan benimdir, ve benim olan da onundur. | Open Subtitles | ما يملكه , أملكه أنا وما أملكه أنا, أملكه أنا أيضاً |
Sana bakıp düşünüyorum "onun sahip olduklarını istiyorum." | Open Subtitles | "أريد ما يملكه" |
Demek istediğim, bir adamın gerçekten Sahip olduğu tek şey bu değil mi? | Open Subtitles | أعني، هذا ما يملكه كل رجل حقاً، أليس كذلك؟ كلمته. |
Haset ise, başka birinin Sahip olduğu şeyi istemektir. | Open Subtitles | والحسود هو الرغبة في أن تملك ما يملكه غيرك |
Sahip olduğu tek şeydi ve bunun için çok çalıştı. | Open Subtitles | لأنها كل ما يملكه وعمل جاهدا لأجلها |
Bir eyer ve bir gömlek.. Frank'ın Sahip olduğu tüm eşyası. | Open Subtitles | "سرجآ وقميصآ هذا كل ما يملكه "فرانك |
- Adamın tüm Sahip olduğu. - On Numara? | Open Subtitles | . كل ما يملكه الرجل - . رقم 10 - |
Jim'in Sahip olduğu şeylerden kurtularak onu kolayca silemezsin. | Open Subtitles | (لا يمكنك مسح (جيم بالتخلص من كل ما يملكه |
Gerçekten istediğin şey Amir'in Sahip olduğu şey. | Open Subtitles | ما تريده حقاً هو ما يملكه (أمير) أتعني أمواله |
Onun olan şey, benim demektir. | Open Subtitles | ما يملكه هو ملكي. |
Çünkü benim bu şehri geri kazanma ve Marcel'in sahip olduklarını ele geçirme isteğim, fark ettim ki koca bir hassasiyete bağlı. | Open Subtitles | ولسرقة أعزّ ما يملكه (مارسِل)، أدركت... |