Hepinizden isteyeceğim tek şey bu. Benim için önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | هذا كلّ ما سأطلبه قط، لأنّه كل ما يهمّني. |
önemli olan, yirmi yıl önce elimden alındı. | Open Subtitles | ما يهمّني أُخِذ منّي قبل 20 عاماً |
Tek umursadığım şey bu gece gideceğim caz klübü | Open Subtitles | كلّ ما يهمّني هو أيّ نادي جاز سأذهبُ لهُ الليلة |
Tek umursadığım şey, ülkemizi kurtarmak ve Sophia'yı durdurmak-- | Open Subtitles | كلّ ما يهمّني الآن هو إنقاذ هذا البلد |
Tek önemsediğim şey, senin kim olduğunu unutmamandır. | Open Subtitles | ما يهمّني فقط هو ألّا تنسَي حقيقتكِ. |
Tek önemsediğim şey Fairview Hotel'i. | Open Subtitles | كلّ ما يهمّني هو فندق فيرفيو |
Eğer hayatlarınızı kurtarabiliyorsa, benim için önemli olan budur. | Open Subtitles | إن كان يستطيع إنقاذكم فهذا كل ما يهمّني |
Bak, benim için şu an önemli olan tek şey senin güvende olman. | Open Subtitles | إسمعي... كلّ ما يهمّني الآن أنّكِ بأمان. |
Günün sonunda önemli olan tek şey budur. | Open Subtitles | مكانتي في نهاية اليوم هي كلّ ما يهمّني |
Benim için önemli olan mutluluğun. | Open Subtitles | سعادتكِ هي كلّ ما يهمّني |
Bizim önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | هذا هو ما يهمّني |
Benim için önemli olan bu. | Open Subtitles | هذا جلّ ما يهمّني. |
Tek umursadığım şey ayrılırken ne alacağın. | Open Subtitles | كلّ ما يهمّني هو ما ستأخذه معك |
- Görünüş benim için önemli değil. Söyledim sana: | Open Subtitles | المظهر ليس كلّ ما يهمّني. |