| Usta iki ay sonra oğlumun ramenini tatmak ve onay vermek için gelecek. | Open Subtitles | شيخ الكار سيأتي بعد شهرين ليتذوق رامن ابني و يمنحه مباركته |
| Bize yapılan her şeye onay vermesinden bıktık usandık artık. | Open Subtitles | سئمنا من مباركته لكل ما نتكبده هنا بالداخل |
| Kızın ramenini tadacak ve onay verecek. | Open Subtitles | سوف يتذوق حساء الفتاة و سيمنحها مباركته |
| "Beyaz Atlı Prens'inize kraliyet "onayını... | Open Subtitles | سوف يضع مباركته الملكية ...عليك أنت و |
| Efendi Dirhael'in onayını vermeyeceğinden korkuyorum... | Open Subtitles | (رغم ذلك أخاف أنّ اللّورد (ديرهيل لن يرغب في إعطاء مباركته |
| Eğer köylülerin bize yardım etmesini istiyorsak ondan bizi kutsamasını istemeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نطلب مباركته إذا أردنا من القرووين مساعدتنا |
| Seni tasdik edene dek, seni kutsamasını beklemek zorundasın. | Open Subtitles | إلى ان يعترف بك ويناديك يجب عليك ان تنتظري مباركته |
| Büyük usta sana şeflik için onay verdi. | Open Subtitles | اسمع، شيخ الكار منحك مباركته |
| Andy bize onay verecekmiş. | Open Subtitles | (أندي) يعطينا مباركته |
| Ama onayını almak için gidip Joe ile konuştum. | Open Subtitles | ولكن ذهبت لـ (جو) لأطلب منه مباركته |
| Onu kutsamasını ve onunla dövüşmeye yeltenen her şeyin ölmesini istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن يتم مباركته |