"مباشرا" - Translation from Arabic to Turkish

    • direkt
        
    • Doğrudan
        
    • kesin
        
    • direk
        
    • canlı
        
    Zehirler yaşamak için en iyi şey olmadığı için vücutlarımız karışıklığa yol açan yediğimiz şeyden direkt fakat hoş olmayan bir şekilde kurtulmak üzere evrim geçirdi. TED ولأن السموم ليست بالشيء المثالي للبقاء على قيد الحياة، فإن أجسامنا قد طوّرت شكلا مباشرا وغير لطيف للتخلص مما قد نكون أكلناه والذي سبب هذا التداخل.
    Bu telefon direkt olarak bankaya bağlanacak. Open Subtitles سيكون هذا التليفون خطا مباشرا للاتصال بالبنك
    UFO'lar ulusal güvenliğe Doğrudan fiziksel bir tehdit değil. Open Subtitles الأطباق الطائرة ليست تهديدا مباشرا للأمن القومي
    Tanığa Doğrudan bir soru sormaya hakkım olduğuna inanıyorum. Open Subtitles أعتقد أنّ لى الحق فى سؤال الشاهد سؤالاً مباشرا
    kesin bir emri çiğnedi. Neden? Open Subtitles أنت تعلمين ما الذي أتحدّث عنه لقد عصى أمرا مباشرا, لماذا؟
    Birimizin kesin bir emre Karşı gelmemizi istiyorsun. Open Subtitles إنك تطلب من أحدنا أن يعصي أمرا ً مباشرا ً
    Sana direk olarak verilen bir emire uymadın... ve savaş sırasında bu bir vatana ihanet olarak düşünülmeli... ve ölümle cezalandırılmalı.. Open Subtitles عَصيتَ أمرا مباشرا... الذي أثناء وقتِ حرب تُعتَبرُ خيانةَ... وعرضة للعقاب بالموتِ.
    18 gün boyunca kameralarımız canlı yayın yaptı, Tahrir Meydanı'ndaki insanların seslerini duyurdu. TED وعلى مدى 18 يوما، كانت كاميرات التصوير تنقل بثا مباشرا لأصوات المعتصمين في ميدان التحرير.
    Bu telefon direkt olarak bankaya bağlanacak. Open Subtitles سيكون هذا التليفون خطا مباشرا للاتصال بالبنك
    - Bizi tehlikeye atmayı bırak direkt bir emre karşı geldin. Open Subtitles نسيت الخطر الذي وضعتنا افعالك فيه وعصيت امرا مباشرا
    Bak, Cumhuriyet'in Başkanı bana direkt bir soru yöneltti. Open Subtitles أسمعي , رئيس الجمهورية , سألني سؤالا مباشرا
    buna dair bir kanıt bulamadık. bu hala bizi direkt olarak tehdit etmiyor. Open Subtitles على ذلك ورغم ذلك لا يشكل تهديدا مباشرا لنا
    Ben direkt olarak İrlanda mafyası için çalışacağımızı sanmıştım. Open Subtitles إعتقدت نوعا ما إننى سأذهب مباشرا لتشغيل الأعداد لجماعات الأيرلنديين
    The Blizzard'ın mesajı her zaman Doğrudan olmuştur. Open Subtitles العاصف الثلجية دائما تأتى مباشرا مع رسائلة
    Kulübeye dön Henry. Doğrudan oraya gidiyorum. Open Subtitles عود إلى الكابينة, هنرى مكتوب مباشرا هنا, سيد:
    Blake, Doğrudan göz teması kuruyor ve kafasını bir yöne doğru eğmesi seve seve sohbet ile ilgilendiğini gösteriyor. Open Subtitles لغة جسديهما لا تبدو عدائية بالكاد بلايك تجري إتصالا بصريا مباشرا و تميل رأسها
    Kadının koluna, Doğrudan kendi kolundan kan nakli yaparak hayatını kurtardın. Open Subtitles ,و انتى بنفسك قومتى بنقل دمك مباشرا الى ذراع السيده و هذا انقذا حياتها
    Bilirsin işte... gergin, sana kesin bir yanıt vermez, gözlerine bakmaz... Open Subtitles كما تعرف... عصبي لن يعطيك جواباً مباشرا لن ينظر في عينك...
    kesin bir emre itaatsizlik ettiniz. Open Subtitles عصيت أمرا مباشرا وهذه المرة لا يمكنني غض النظر
    O hunter ailesine kaçmaya yardım ettiğinde kesin bir emre karşı geldin. Open Subtitles كنت عصى أمرا مباشرا عند ساعدت أن هروب العائلة هنتر.
    Marlo'ya bu şekilde direk bağ bulmamız pek olası değil. Open Subtitles ليس مرجحا أن نجد خطّا مباشرا إلى (مارلو) بهذه الطريقة
    Bir sonraki o. Onun önüne geçmenin tek yolu canlı yayın hakkı elde etmektir. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لتتقدمي عليه هي إذا أعطيت برنامجا مباشرا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more