"مباشرةً إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • Dosdoğru
        
    • direk
        
    • içine
        
    • direkt
        
    Dosdoğru otogara gideceğini söylemiştin. Open Subtitles أنتي قُلتَ بأنّك ستَتّجهين مباشرةً إلى محطةِ الحافلةَ
    Sonra elimizde kanıtlarla Dosdoğru... Open Subtitles ثمّ نَتّجهُ مباشرةً إلى مكتبِ مدعي عام المنطقةَ
    Dosdoğru anomaliye ilerliyorlar. Open Subtitles إنهم متوجهون مباشرةً إلى الهالة
    Eğer Wadi'den bir yol bulabilirsek direk Kahire'ye gidebiliriz. Open Subtitles القاهرة، مارس 1939 فقط إذا تمكنا من إيجاد طريق عبر الوادي سيمكننا أن نتوجه مباشرةً إلى القاهرة
    Eğer haklıysam bu yol direk Akıllı Ev'e gidiyor. Open Subtitles إن كت على حق فهذا يقود مباشرةً إلى المنزل الذكي
    Geass'ı kullanabilmek için, karşındakinin gözlerinin içine bakmalısın. Open Subtitles في إستعمال جيس , واحد فقط يجب أن ينظر مباشرةً إلى العين
    Şimdiyse, tütün hakkında konuşuyoruz ve biliyorum ki gözünüz direkt olarak 3 numaraya çarptı: sağlık ve refah. Aslında, tütün kontrolünü arttırmak TED الآن، نحن نتحدث عن التبغ، وأعلم أنكم ستنتقلون مباشرةً إلى الرقم ثلاثة: الصحة الجيدة وحسن الحال.
    Dosdoğru anomaliye ilerliyor, ne yapacağım? Open Subtitles -إنه متجهًا مباشرةً إلى الهالة، ما العمل؟
    Yalan söylediklerinde bile Dosdoğru insanın gözlerinin içine bakarlar ve doğruyu söylediklerine inandırırlar. Open Subtitles إنّهنّ ينظرن مباشرةً إلى الأعين ... عندما يكذبون حتّى ولو كانت الحقائِق مؤكّدة ضدّهم
    Dosdoğru Kanıt ve Yargı'ya gönderilir. Open Subtitles يتم إرساله مباشرةً إلى الأدلة و الأحكام
    - Dosdoğru Galaksi Polisi'ne gitti. Open Subtitles ليرا - ذهب مباشرةً إلى - كتيبة السلطة المجرية
    - Dosdoğru buraya mı geldin? Open Subtitles وجئت مباشرةً إلى هنا؟
    Tamam, Dosdoğru güneşe bakıyorum. Open Subtitles حسنا أنظر مباشرةً إلى الشمس
    Şüphe duyduğunuzda direk kaynağa gidin derim. Open Subtitles حينما أجد إرتياباً، فأنصح بالذهاب مباشرةً إلى المصدر.
    Her şey direk mağazaya gitti. Open Subtitles كل ممتلكاتها ذهبت مباشرةً إلى المركز التجاري
    Olamaz Jeff, direk telesekretere geçti. Open Subtitles أوه، كلا ، جيف ، مباشرةً إلى البريد الصوتي مجدداً
    Neden bütün bunlar direk Brenda'ya gitmiyor ki? Open Subtitles نعم، الذي لا يَستطيعُ كُلّ تلك المادةِ إتّجهْ مباشرةً إلى بريندا؟
    Evet ama eğer yok sayarsam direk sesli mesaja gider. Open Subtitles اذا تجاهلتها سيوجهها مباشرةً إلى البريد الصوتي صحيح؟
    Geass'ı kullanabilmek için, karşındakinin gözlerinin içine bakmalısın. Open Subtitles في إستعمال جيس , واحد فقط يجب أن ينظر مباشرةً إلى العين
    İlk sen çağrılacaksın, oraya çıkıp gözlerinin içine bakarak... Open Subtitles وستصعدين للمنصة وتنظرين مباشرةً إلى أعينهم
    Akıllı telefonlarınızın minyatür boyutuna getirildiğini ve direkt olarak beyninize bağlandığını hayal edin. TED تخيلوا بأن لديكم أجهزة هواتف ذكية صغيرة جدًا وموصولة مباشرةً إلى أدمغتكم.
    Peki, Bart, umarım bununla ilgili direkt müdüre gideceksin. Open Subtitles آمل أن تتجه مباشرةً إلى الناظر بخصوص هذا الأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more