| Sezaryenle doğum pahalıya mal oluyor. | Open Subtitles | الولادات القيصريّة كلّفتهم مبالغ طائلة |
| Ve bunu yapmak pahalıya patlayacak. | Open Subtitles | والهروب من هناك يتطلب مبالغ طائلة |
| Çok büyük miktarda bir paraya. | Open Subtitles | مبالغ طائلة. |
| Çok büyük miktarda bir paraya. | Open Subtitles | مبالغ طائلة. |
| Söyler misin, neden bu yaşlı karılar bir çorba tabağı için servet harcıyorlar? | Open Subtitles | اخبريني، لماذا سيدفع هؤلاء مبالغ طائلة من أجل صفيحة حساء؟ |
| Çalışanların bazılarına yığınla para ödüyoruz. | Open Subtitles | ندفع لبعض موظفينا مبالغ طائلة من الأموال |
| Pek çok insan senin için büyük paralar öder. | Open Subtitles | أشخاص كثر مستعدون لدفع مبالغ طائلة لقاءك |
| Bana baya pahalıya patladı. | Open Subtitles | كلفتني مبالغ طائلة |
| Çünkü bana bir servet ödedi, aptal! | Open Subtitles | لأنه كان يدفع لي مبالغ طائلة يا أبله |
| Güzel kokuyorlar. Darryl çiçeklere bir servet harcıyor olmalı. | Open Subtitles | رائحتها زكية, لابد من أن (داريل)ً يدفع مبالغ طائلة لشراء الأزهار |
| Scientology'nin nasıl yığınla para topladığını anlayabilirsiniz. | Open Subtitles | يُمكنك أن تُدرك لماذا راكمت الساينتولوجى مبالغ طائلة من المال. |
| Pek çok insan senin için büyük paralar öder. | Open Subtitles | أشخاص كثر مستعدون لدفع مبالغ طائلة لقاءك |
| Ron, büyük paralar karşılığında her yerde dersler verdi ve birden paralar yağmaya başladı. | Open Subtitles | القى (رون) مُحاضراتٍ فى كُلِّ مكان مُقابل مبالغ طائلة. وبدأ المال يتدفّق. |