"مبالغ فيها" - Translation from Arabic to Turkish

    • abartılı
        
    • Abartılmış
        
    • Aşırı
        
    • abartıldığını
        
    • fazla olmuş
        
    İnsanlar, okumayla ilgili bana çok abartılı gelen şeyler söylüyordu. TED يقول الناس الكثير من الأشياء عن القراءة والتي أشعر أنها مبالغ فيها.
    Hakkını vermeliyim Kızıl. Bu duyduğum en abartılı vaazdı. Open Subtitles ريد, إنها أفضل خطبة مبالغ فيها سمعتها فى حياتى
    Bütün bu dünyanın sonu senaryoları Aşırı derecede abartılı. Open Subtitles اعتقداننهايهالسيناريوالعالمى.. مبالغ فيها اكثر من اللازم
    İskitlilerin ve Amazonların ilk hikâyeleri Abartılmış dedikodular olabilirler. TED قد تكون أقدم القصص عن السكوثيين والأمازونيات مجرد شائعات مبالغ فيها.
    Ölüm haberinin fazlasıyla abartıldığını görebiliyorum. Open Subtitles استطيع ان ارى ان اخبار فنائك كان مبالغ فيها.
    O suçlamalar biraz abartılı. Open Subtitles حسناً , تلك الإتهامات كان مبالغ فيها بعض الشيء
    Lütfen abartılı sonuç cümlelerinden ve hayat hakkında kapsamlı beyanlardan kaçının. Open Subtitles تكون منفصلة مثل ما نحن يقودنا الى الاعتقاد؟ الآن، يرجى تجنب الوقوع في البيانات الختامية مبالغ فيها
    Üzerinde köpeğinin adı yazan bir kolye... hem O'nun neyi sevdiğini bildiğimi gösteriyor... hem de çok abartılı değil... basit ama düşünceli. Open Subtitles قلادة عليها اسم كلبتها ,دولي بارتون تظهر أني أعرف ما تحبه تانسي لكنها ليست هدية مبالغ فيها
    Ensest temalı. Sanırım bunlar biraz abartılı, ha? Open Subtitles أنها تتعلق بزنا المحارم أعتقد هذه نوعا ما مبالغ فيها , صحيح؟
    Biraz abartılı oldu, senin için bile. Open Subtitles تلك دراماتيكية مبالغ فيها قليلاً، حتى بالنسبة لك
    abartılı giyineceğimizi sanmıştım ama göğüsten sönük bile kaldım. Open Subtitles إعتقدت أني سألبس بطريقة مبالغ فيها و لكن مغطأة من تحت الاثداء.
    Bu oldukça abartılı. Bak sana ne söyleyeceğim. Open Subtitles أنها قصة مبالغ فيها سأخبرك بشئ
    Bu duyduğum en abartılı vaazdı. Open Subtitles ليست مبالغ فيها , يا أخى إنها الحقيقة
    Sadece onun hakkındaki hikayelerin çok fazla abartılı olduğunu söyleyeyim. Open Subtitles فلنقل ان القصص حوله مبالغ فيها بشدة
    Çok Abartılmış ve ürkütücü bir cadı bayramı olsa da, tek avantajı, kim olduğunu bilmek zorunda olmaman. Open Subtitles وبالرغم من أنها عطلة ساحرات مرعبة مبالغ فيها الفائدة الوحيدة منها أنك لا يجب أن تعرفي من أنت
    Ama benim sorum, Abartılmış filmler listesi değeri bilinmemiş filmler listesinden neden daha eğlenceli? Open Subtitles لكن سؤالي لماذا مبالغ فيها ممتع أكثر من، لنقل، مبخوسة؟
    Hapishanelerde neler olduğuna dair duyduğum korkunç şeylerin, içtenlikle Abartılmış olduğunu diliyorum. Open Subtitles آمل حقاً أن القصص المروعة التيأسمعها... عن المساجين هي مبالغ فيها
    Kağıt şu anda Aşırı satışta... Borsada bu tür şeylerin olabileceğini iyi biliyorsun değil mi? Open Subtitles قيمة الأسهم مبالغ فيها الآن أي سوق للأموال لا يحدث به هذا
    Taktiklerimiz Aşırı gibi görünebilir, ama bunun tek nedeni çok daha büyük bir tehditle mücadele ediyor olmamız. Open Subtitles قد تبدو تكتيكاتنا مبالغ فيها ولكن هذا فقط بسبب ان ما نحن بصدد مواجهته يشكل تهديدا أكبر بكثير
    Aslında baba olmanın çok abartıldığını ve arkadaşının battaniyeye ihtiyacı olacağını düşünüyordum. Open Subtitles في الحقيقة كنت أعتقد أن الأبوة مبالغ فيها وبأنّ صديقكَ سَيَحتاجُ بَعْض البطانياتِ
    Saçın biraz fazla olmuş. Open Subtitles تصفيفة شعرك مبالغ فيها قليلاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more