Yani, ıslak yollu, yağmurlu bir pazar olacak. | Open Subtitles | إذن فسيكون الجو ممطراً ليوم الأحد، مع طرق مبتلة في جميع الأنحاء. |
Derhal banyoya gireceğim ve ıslak, kaygan ve sabunlu olacağım. | Open Subtitles | سوف أذهب لأقفز في حوض الإستحمام و أصبح مبتلة و زلقة و مغطاة بالصابون |
Hazırlan bebeğim, sana kocaman, ıslak bir öpücük konduracağım. | Open Subtitles | تمسك يا صديقي سوف أطبع قبلةً كبير مبتلة عليك |
sırılsıklam oldum, ama paltoyu çıkarırsam üşürüm. | Open Subtitles | أنا مبتلة.. لكني سأشعر بالبرودة لو خلعت معطفي |
Beni kovdurmana gerek yoktu. Giysilerin ıslak. | Open Subtitles | ــ ما كان يجب أن تطردنى0 ــ ملابسكِ مبتلة |
Bazen ıslak iç çamaşırlarınızla çalışmanız da gerekebilir. | Open Subtitles | طبعاً أحياناً يشمل اضطرارك إلى العمل بملابس داخلية مبتلة |
Kıyafetlerini çıkar,ıslak şeylerle uyumak zorunda kalırsın | Open Subtitles | ضعي ملابسك على الشاطئ كيلا تنامي في ملابس مبتلة |
Onları ıslak olduğunuza inandırın işin yarısını hallettiniz bile. | Open Subtitles | أقنعيهم بأنّكِ مبتلة وتكونين قد قطعتِ نصف المسافة |
Daha biz ona söylemeden ne olduğunu biliyordu. İki, kar yüzünden her yeri ıslak, ama hiç titremiyor. | Open Subtitles | الثاني، لا زالت مبتلة من الجليد لكن لا ترتعد، هذا غريب |
Yağmurdan dolayı hala ıslak. | Open Subtitles | من الواضح أنها ملكه إنها ما تزال مبتلة من المطر |
Ayrıca, duş alıp ıslak kıyafetlerini değiştirmen lazım. | Open Subtitles | ملابسك مبتلة على أية حال، لذا ستضطر إلى غسلها |
Bugün yeni yıl. Bana ıslak bir öpücük ver. Bir tane almamı sağla. | Open Subtitles | أنها سنة جديدة أعطني قبلة مبتلة دعيني أحظى بواحدة, هيا |
Ama burada ıslak bir kağıdın dijital versiyonuyla uğraşıyorum. | Open Subtitles | أنا أتعامل مع أداة رقمية تعادل ورقة مبتلة |
Ama burada ıslak bir kağıdın dijital versiyonuyla uğraşıyorum. | Open Subtitles | أنا أتعامل مع أداة رقمية تعادل ورقة مبتلة |
Donuyorsun ve giysilerin sırılsıklam. | Open Subtitles | لماذا ، أنت ترتعش ولونك أزرق ملابسك مبتلة للغاية |
Geçen hafta geldi ve yağmur yağıyordu o da sırılsıklam olmuştu. | Open Subtitles | ..جاءت في الأسبوع الماضي كانت تمطر في ذلك اليوم و كانت مبتلة تماماُ |
Oldukça ıslandı üstüm ve yapış yapışım, o yüzden, gidip hemen dönüyorum, | Open Subtitles | أتعلم أنا .. مبتلة و لزقة لذلك سأعود بعد قليل |
Yağmurdan ıslanmış çoraplarınla ve sonradan burkulmuş ayak bileğinle ve oradan yürüyerek çıktın her şeyi başlatan anlaşmayla. | Open Subtitles | ببدلة مبتلة غارقة، وما اتضح أنه معصم مكسور، وخرجت من هناك، بصفقة قد تتيح لك البدء بكل شئ |
Kıyafetleri ıslaktı. Tek başınaymış. | Open Subtitles | والأرضية كانت مبتلة اه، ولا أحد يعرف حقاَ |
Islandım. Suyum geldi galiba. | Open Subtitles | أنا مبتلة أظن أن مائي وقع الآن |
# Çünkü sen ıslaksın ve mahvediyorsun günümüzü gerçekten # | Open Subtitles | لأنكِ مبتلة وسوف تخربين علينا متعتنا اليوم |
Ama havlusu bıraktığım yerdeydi. Katlanmış şekildeydi ve nemli değildi. | Open Subtitles | ولكن المنشفة كانت كما وضعتها كانت ملفوفة ولم تكن مبتلة |
- Islandın mı? | Open Subtitles | هل أنت مبتلة ؟ |
Sen çok ıslanmışsın. Neden gidip değiştirmiyorsun? | Open Subtitles | انت مبتلة بالكامل ، لماذا لا تُبدلي ملابسك |
Yazışmak istiyor. Bunu yapamam, parmaklarım terli. Sen yazsana. | Open Subtitles | تريد التحدث، لا أستطيع القيام بذلك صابعي مبتلة قم بذلك |