| Sadece ürünlerini soğutmalı kamyonla getiren çiftçilerin ürünlerini satın alıyoruz. | Open Subtitles | نشتري فقط من المزارعين الذين يحملون منتجاتهم في شاحنات مبردة |
| Sıvı soğutmalı. | Open Subtitles | أربعة ممتصات للصدمات، أربعة سليندر مبردة بالسائل |
| - Adrian buzdolabı soğutucusu ile yaptığını düşünüyor. | Open Subtitles | - أدريان يُفكّرُ هو مبردة الثلاجةِ المستعملةِ. |
| Onların da soğutucusu vardı. Garipti yani. Neden o şeyi taşıyordunuz ki? | Open Subtitles | وهم أيضاً كان عندهم (مبردة) وهذا غريب |
| Soda ve şeftali dolu bir soğutucuyla berbaber botta olması. | Open Subtitles | جالسان على الماء مع مبردة كبيرة مليئة بالصودا والخوخ |
| Evet, tanıyorum. Bir soğutucuyla gelir hiçbir şey de almazdı. | Open Subtitles | نعم أعرفه , كل يومين يأتي هنا مع (مبردة) ولا يطلب شيء |
| Bak, meseleyi çok büyütmeyince daha bir havalı oluyor. | Open Subtitles | هي الكثير مبردة إذا نحن لا نَعْملُ قضية كبرى منه. |
| Küçücük arazim için soğutmalı kamyon almam saçma olur. | Open Subtitles | لا استطيع توفير شاحنة مبردة لأقل من فدان |
| Sıvı toryum florür kullanan teknoloji ile mevcut su soğutmalı, katı yakıtlı uranyum yakıtlı nükleer enerjinin pahalı ve meşakkatli yönlerinden kurtulabiliriz. | TED | باستخدام تقنية فلوريد الثوريوم السائل يمكننا الابتعاد عن المظاهر الصعبة والغالية لطاقة نووية لليورانيوم، والتي تعمل بوقود صلب ومياه مبردة |
| Sıvı hava soğutmalı bir yere, E.G.K.Ç. koymalısınız, elinizden geldiği kadar çabuk.. | Open Subtitles | وعليك أن تحضرها ...داخل شاحنة مبردة بأسرع ما يمكن، حالما |
| O da, şehirden daha havalı ve daha küçük bir bekâr evi istedi yüksek binalardan? | Open Subtitles | لذا هو فقط أرادَ مثل , مبردة, وسادة العازبِ الأصغرِ في المدينة, في مكان ما عاليِ؟ |
| Hayır, daha önce söylediğim şey kulağa çok daha havalı gelmişti. | Open Subtitles | - الله شمالي. قُلتُ شيء آخر في وقت سابق الذي بَدا الكثير مبردة مِنْ تلك. |