"مبطن" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir
        
    Eski kayıtlar, ondan arta kalanların aynalı bir kutuya mühürlendiğini yazıyor. Open Subtitles يا سيدي، كان يجب أن توضع أشلاءها في صندوق مبطن بالمرايا
    Evet, alışılmışın dışında bir enerji yayan, nadir bir alaşımla kaplı. Open Subtitles أجل، و مبطن بسبائك نادرة و قراءات الإنبعاث الإشعاعي تفوق القياسات
    Soğuk bir kış günü, sıcak bir sobanın yanında oturur gibi. Open Subtitles انه اشبه بالتواجد قرب فرن ذو وعاء مبطن في صباح شديد البروده
    Soğuk bir günde, bir soba gibi. Open Subtitles اشبه بفرن ذو وعاء مبطن في صباح شديد البروده
    General'in ipek astarlı, altı kulplu bir tabut gönderdiğini de müjdele. Open Subtitles وأن اللواء أرسل تَابُوت مبطن بالحرير ومزود بـ 6 مقابض
    bir köpeğin burnu, kokuyu emen kalın zarlarla doludur. Open Subtitles انف الكلب مبطن بلفات كثيقة من الأغشية الممدودة التي تمتص الرائحة
    Kalıntıları, aynalı bir kutuya kapatılmış olmadı. Open Subtitles يا سيدي، كان يجب أن توضع أشلاءها في صندوق مبطن بالمرايا
    Bunları aynalı bir kutuya kapatın ve onları herhangi bir nehrin dibine atın. Open Subtitles عبيء هذا في صندوق مبطن بالمرايا و ادفنه بعيداً عن أي نهر
    Bunları aynalı bir kutuya mühürle ve nehirden uzağa göm böylece cadınız temelli gitmiş olacak. Open Subtitles عبيء هذا في صندوق مبطن بالمرايا و ادفنه بعيداً عن أي نهر و ستذهب ساحرتك للأبد
    Parmaklarındaki sorunu gizleyen bir eldiven giyiyor. Open Subtitles إنه يرتدي قفاز مبطن لإخفاء اصابعة المبتورة
    Dolaylı konuşmalar ve temeli olmayan suçlamalara dayanarak bir insanı suçlu bulamazsınız. Open Subtitles لا يمكنك أن تدين أحداً بناءً على تلميح مبطن أو اتهامات لا أساس لها
    Parmaklıklı kapısı ya da ses geçirmez odası ile 6 ile 9 metrelik bir hücrede ne kadar dayanabileceğimi sanıyorsunuz? Open Subtitles انها لا تسعى للمنزل , الى متى تظن انني سوف أصمد في زنزانة 6 في 9 قدم . مع قضبان على الباب او غرفة مبطن
    Tablet kadife astarlı bir kutuda tutuluyordu. Open Subtitles اللوح كان محفوضاً داخل صندوق مبطن بالمخمل
    Eğer bir fareyi, pamuklu bir ayakkabı kutusu gibi tek başına ve pek fazla uyarıcı olmaksızın, standart bir kafeste yetiştirirseniz, hiçbir gelişme göstermemekle kalmaz, ayrıca çoğu zaman garip, tekrarlayan davranışlar kazanır. TED لذا، إن قمت بتربية فأر في قفص عادي، مثل صندوق أحذية، مبطن بالقطن، وحيداً من دون أي محفزات، سوف يؤدي هذا الأمر ليس فقط إلى حرمان الفأر من النمو بل سيؤدي به إلى إظهار سلوكيات غريبة ومكررة
    bir keresinde sana, sobanın yanında oturur gibi, kendimi sana yakın hissettiğimi söylemiştim. Open Subtitles هل تذكرين عندما اخبرتك - ان البقاء بجانبك اشبه بالتواجد قرب فرن ذو وعاء مبطن في صباح شديد البروده
    Cin, Gaius'un bedeninden çıkar çıkmaz onu kurşun kaplı bir kutuya hapsetmeliyiz. Open Subtitles حالما يكون الجني خارج (جايوس)يجب علينا أن نحبسه في صندوق مبطن بالرصاص
    Kurşun kaplı bir kutuyu nereden bulacağız peki? Open Subtitles من أين نحصل على صندوق مبطن بالرصاص؟
    Eşim hakkında mecazi bir şey söyledin sanırım. Open Subtitles أشعر بما هو مبطن في كلامك عن زوجتي
    Tungsten karbür kullanılarak çok sert bir alaşım elde edilmiş. Open Subtitles كربيد التنجستن مبطن بلوحة صلبة
    Okyanus üzerinden geçmek tam bir maceraydı! Open Subtitles لقد خضتُ مغامرةً في مبطن المحيط!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more