| Bugün daha erken saatlerde basılan böbreği görüyorsunuz. | TED | يمكنكم بالفعل رؤية هذه الكلية التي تمت طباعتها مبكراً هذا اليوم. |
| Akşam erken saatlerde, bir cinayete çağırıldım. | Open Subtitles | مبكراً هذا المساء، لقد تم استدعائي لتحقيق في جريمة قتل. |
| Hastane güvenliği bugün erken saatlerde doktorun istirahat odasına zorla girildiğini bildirmiş ama bu sekiz saat önce olmuş. | Open Subtitles | أمن المستشفى بلغ بأن شرفة الأطباء أخترقت مبكراً هذا اليوم لكن هذا كان قبل 8 ساعات |
| Sayın başsavcım bugün erken saatlerde bölümünüz şehrin en büyük inşaat firmalarından biri olan Fantini Kardeşleri, ihaleye fesat karıştırma sahtekarlık, hileli anlaşma, vergi kaçakçılığı suçlarında bulundu. | Open Subtitles | مبكراً هذا اليوم اشار مكتبك الى واحد من اكبر مطوري العقارات في المدينة الاخوان فانتيني عليهم عدة تهم |
| Şu noktada sadece bu sabah erken saatlerde öldüğünü söyleyebilirim. | Open Subtitles | حسناً، في هذا الوقت أستطيع فقط تقدير وقت الوفاة على أنه مبكراً هذا الصباح. |
| Sabah erken saatlerde şehir merkezinde ki bir otoparkın üstünden atlayan öğretmenin ailesi ve yakınları öğretmenin bir süredir depresyonda olduğunu söylediler. | Open Subtitles | عندما مدرس مدرسة سقط من السطح هيكل موقف السيارات مبكراً هذا الصباح, الاصدقاء والعائلة قيل أنها كانت تقاتل بعنف وحزن |
| Bu sabah, erken saatlerde aradılar. | Open Subtitles | تلقيت اتصالاً مبكراً هذا الصباح هل هذا سبب وجودك هنا؟ |
| Sabah erken saatlerde arabayla geçerken bahçede çalışan Russell'ı görmüş. | Open Subtitles | لقد كانت تسوق مبكراً هذا الصباح و رأت روسل يعمل في الفناء تقريباً في نفس الوقت الذي قتلت فيه الطبيبة. |
| Tom bu planı bana ilk olarak sabah erken saatlerde sunmuştu ve ben veto etmiştim. | Open Subtitles | توم" عرض علىّ خطته في البداية" مبكراً هذا الصباح وأنا رفضتها |
| Bu sabah erken saatlerde... | Open Subtitles | مبكراً هذا الصباح.. |
| erken saatlerde kapanmış. | Open Subtitles | -كان؟ لقد أغلق المزاد مبكراً هذا الصباح |
| Bugün erken saatlerde kaçırıldı. | Open Subtitles | خطفت مبكراً هذا اليوم |
| erken saatlerde başka bir vasiyet daha bildirildi. | Open Subtitles | - لقد تمّ تقديم وصية مبكراً هذا اليوم |
| Sezonluk biletleri şimdiden aldım. Bugün erken gitmeliyim. | Open Subtitles | لقد أشتريت تذاكر هذا الموسم يجب أن أرحل مبكراً هذا اليوم |
| - Günaydın. Bugün erken çıkacağım. | Open Subtitles | علي أن أعمل مبكراً هذا الصباح. |