"مبكرة في" - Translation from Arabic to Turkish

    • erken
        
    McNeill Correctional Institute'de erken salıvermeleri teşvik eden bir araştırma yapılmış. Open Subtitles لقد كان هناك مبادرة إطلاق سراح مبكرة في معهد ميكنيل التصحيحي
    İki, başkanlık için erken seçimler 25 Mayıs 2014'te yapılacaktır. Open Subtitles ثانيا، تحديد انتخبات مبكرة في الخامس والعشرين من مايو 2014
    Hayatımın erken döneminde risk aldım, TED أصبحت خائضةً للمخاطر منذ مرحلة مبكرة في رحلة حياتي
    Uyandırma servisine 7'de aramalarını söyledim. erken bir başlangıç yapmak için. Open Subtitles تركت دعوة للاستيقاظ للحصول على بداية مبكرة في الصباح.
    Bugün erken gelmedin mi? Open Subtitles ألستِ مبكرة في الرجوع إلى المنزلِ اليوم ؟
    Yarın acilde erken vardiyam var. Open Subtitles لدي مناوبة مبكرة في غرفة الطوارئ صباح الغد
    Bunun nedeni kısmen bu hastalıkların erken yaşlarda birçok şekilde ortaya çıkması, en verimli yıllarda, insanlar tam eğitimlerini tamamlayıp bir işe başlayacakken, ilişki ve aile kuracakken. TED وجزئيًا بسبب أن هذه الأمراض تهاجم في مراحل مبكرة في العمر أحيانًا، وفي عدة طرق، في أوج العمر، عندما ينتهي الأشخاص من تعليمهم، وبدء حياتهم العملية وتكوين علاقات وعائلات.
    Eğer bu mutasyon ailenizden miras kaldıysa veya gelişiminizde yeterince erken meydana geldiyse, bunun sonucunda hücrelerinizin birçoğu veya hepsi bu zararlı mutasyonu içerir. TED إذا ورثتم هذه الطفرات من أولياء أموركم أو حدثت في سن مبكرة في مرحلة نموكم، فبالتالي ستكون النتيجة أن العديد أو جميع خلاياكم ستحتوي طفرات ضارة.
    Sabah erken mi kalktın yoksa gece yatmadın mı? Open Subtitles مبكرة في الصباح أم متأخرة في الليل ؟
    Sabahın erken saatinde kalktığında... Open Subtitles عندما تستيقظين مبكرة في الصباح
    Araştırmalarımdan International Bridges to Justice'in spesifik bir misyonu olduğunu buldum: araştırma aracı olarak işkenceye dur demek ve insan haklarının uygulamalarını hayata geçirmek. Bu 93 ülke için öncelikle eğitimli, erken aşamalarda karakollarda ve mahkeme salonlarında avukatlara ihtiyaç duyulur. TED فقمت بتسأسيس الجسر العالمي للعدالة التي لديها مهمة محددة لإنهاء التعذيب كوسيلة للتحقيق وتنفيذ الإجراءات القانونية الواجبة في الـ 93 دولة بتعيين محامين مدربين وفي مرحلة مبكرة في مخافر الشرطة وقاعات المحاكم.
    Şu anda, erken dil bozuklukları olan ve okumayı öğrenmeye uğraşan çocukların çoğunluğunda ortaya çıkan temel problemin, kusurlu biçimde yaratılan dil işlemcileri olduğunu gösteren geniş bir literatüre sahibiz. TED لدينا الآن مجموعة كبيرة من الأوراق العلمية التي تبين أن المشكل الأساسي الذي يحدث لدى غالبية الأطفال الذين لديهم مشاكل مبكرة في اللغة، والتي ستجعلهم يواجهون مشاكل في تعلم القراءة، هو أن معالج اللغة لديهم نمى بشكل سيء.
    Mammogramı inceledim, radyoloji literatürünü taradım ve onun durumunda erken teşhis koymanın yazı - tura atmak kadar zayıf bir ihtimal olduğunu bulmanın şaşkınlığı içinde kaldım. TED لذا قمت بدارسة الماموغراف (تصوير الثدي بالأشعة السينية) الخاص بها وقمت بعمل دراسة عن الاشعة السينية وقد فوجئت انه في حالتها فان احتمال اكتشاف وجود الورم الخبيث بصورة مبكرة في الماموغراف اقل من 50%
    Şimdi, intihar hakkında konuştuğumuzda, burada tıbbi katkı da söz konusudur, çünkü intiharların yüzde 90'ı bir akıl hastalığı ile ilişkilidir: depresyon, bipolar bozukluk, şizofreni, anoreksi, sınırda kişilik bozukluğu. Katkıda bulunan ve daha önce de belirttiğim gibi sıklıkla erken yaşta etkileyen uzun bir rahatsızlıklar listesi var. TED عندما نتحدث الآن عن الإنتحار، يوجد أيضاً مساهمة طبية في هذا المجال، لأن 90% من حالات الإنتحار لها علاقة بالمرض العقلي: الإكتئاب، الإضطراب الثنائي، انفصام الشخصية، فقدان الشهية، الشخصية الحدية. هناك قائمة طويلة من الأمراض التي تسهم، وكما ذكرت سابقاً تكون غالباً مبكرة في الحياة.
    Kaçak Yolcu'da erken vardiyan mı var? Open Subtitles نوبة مبكرة في حانة (ذا ستوواي)؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more