| Bu taraflılık çok erken zamanlarda ortaya çıkıyor gibi. | TED | يبدوا هذا التحيز ليظهر في وقت مبكر جدًا |
| Daha şimdiden Oliver'dan bahsediyor olmamalı. çok erken. | Open Subtitles | ما كان عليها أن تتحدث عن اوليفر بهذه السرعة الأمر مبكر جدًا |
| Daha şimdiden Oliver'dan bahsediyor olmamalı. çok erken. | Open Subtitles | ما كان عليها أن تتحدث عن اوليفر بهذه السرعة الأمر مبكر جدًا |
| Bu kokteyller için sabah çok erken diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أنه مبكر جدًا لإحتساء الكوكتيل، على ما أظن. |
| Bunu söyleyecek olursam çok erken olduğunu düşünecekler ve ailem beni yargılamaya başlayacak. | Open Subtitles | وإن أخبرتهم بهذا سيظنون أن الوقت مبكر جدًا وسوف يطلقون الأحكام على كل شيء |
| Birbaşka saldırı için çok erken. | Open Subtitles | إن الوقت مبكر جدًا للقيام بهجوم آخر |
| Zamanı değil. Bebek için çok erken. | Open Subtitles | إنه ليس الوقت إنه مبكر جدًا على الطفلة |
| Tartışmak için çok erken değil mi? | Open Subtitles | أليس الوقت مبكر جدًا للمشاجرة؟ |
| Gecenin ilk saatlerinde birini öldürmek için çok erken. | Open Subtitles | أنه مبكر جدًا في المساء لقتل شخص ما. |
| Mücevher. çok erken. | Open Subtitles | مجوهرات ، مبكر جدًا |
| çok erken ama. | Open Subtitles | رباه ، إنه مبكر جدًا. |
| Daha çok erken, daha çok erken. | Open Subtitles | هذا مبكر جدًا. هذا مبكر جدًا... |
| Daha çok erken, daha çok erken. | Open Subtitles | هذا مبكر جدًا. هذا مبكر جدًا... |
| çok erken olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن الوقت مبكر جدًا |
| - Evet, çok erken teslim etmişler. | Open Subtitles | -سنعيد لهم الجثة في وقت مبكر جدًا |
| - Benim için çok erken. | Open Subtitles | -الوقت مبكر جدًا بالنسبة لي |
| Daha çok erken. | Open Subtitles | هذا مبكر جدًا. |
| Daha çok erken! | Open Subtitles | هذا مبكر جدًا |
| çok erken. | Open Subtitles | ذلك مبكر جدًا |