"مبنية" - Translation from Arabic to Turkish

    • kurulu
        
    • dayanıyor
        
    • dayanan
        
    • kurulmuş
        
    • esas
        
    • inşa edilmiş
        
    • kuruludur
        
    • esinlenerek
        
    • kurulduğunu
        
    • temel
        
    • yapılmış
        
    • dayanarak
        
    • temelinde
        
    • dayandığını
        
    • dayalı
        
    Winn, sen bilişimde çalışıyorsun. Senin tüm hayatın algoritma üzerine kurulu değil mi? Open Subtitles وين , انت خاص بالتكنولوجيا و التقنيات أليست حياتك كلها مبنية على ألريثم؟
    Ve bundan ortaya çıkan tuhaf sonuç popüler kültürümüzün çoğunluğu aslında bu grafiklerden çıkan varsayımlar üzerine kurulu. TED والنتيجة الغريبة من ذلك هو أن معظم ثقافاتنا الشائعة مبنية فى الحقيقة على هذة الإفتراضات حول تركيبتنا السكانية.
    Ve hepsi bu adamın fikirlerine dayanıyor 18. yüzyılda bir istatistikçi ve matematikçi olan muhterem Thomas Bayes. TED وكلها مبنية على أفكار هذا الرجل، الموقر : توماس بايس، وهو عالم إحصائي و رياضي من القرن الثامن عشر.
    Einstein ve de Broglie'nin atomu geleneksel yolla açıklamalarına rağmen radikaller, 1924'te, Bohr'un kuantum atlamalarına dayanan yeni bir teori ortaya attılar. Open Subtitles في عام 1924 و في تحدٍ لتفسير أينشتاين و دي برولي التقليدي للذرة يضع المتطرفون نظرية جديدة مبنية على قفزات بور الكمية
    Bana her zaman, özgürlük üzerine kurulmuş bir ülkede yaşadığım söylendi. Open Subtitles كان يقال لي دائماً أننا نعيش في بلاد مبنية على الحرية
    Görünürde göze çarpan kadının mazeretiydi ama esas hile cesetlerin değiştirilmesiydi. Open Subtitles وقد كانت بالحقيقة خدعة حجة الغياب مبنية على مسألة تبديل الجثتين
    Akan görsel dünyaları anlamak üzerine inşa edilmiş olan teknoloji sürücüsüz arabalarda kullanıyor. TED التكنولوجيا مبنية على فهم العوالم البصرية المتدفقة تستخدم كتكنولوجيا للسيارات ذاتية القيادة.
    Bir lagunun üzerine kurulu ve burada üzerinde alışveriş yapılan dükkanlar olan caddeler yok, çünkü dükkan size geliyor. TED إنها مبنية على البحيرة، وليس هناك أية شوارع حيث يمكن أن يكون هناك متاجر للتسوق وبالتالي فإن المتجر يأتي إليك
    Birleştirme ve ayırma üzerine kurulu olan olay örgüsünde, farklı dünyalardan karakterler bir araya getirilip ayrılıyorlar. TED والحبكة مبنية على أنماط من التصادم والانفصال، حيث تتلاقى وتتفرق شخصيات من عوالم مختلفة.
    Modellerimizin çoğu şunlar üzerine kurulu, bir: Bu hesap, şiddet eğilimli extremist bir grupla ilişkili mi? TED لذا الكثير من نماذجنا مبنية حول: أولاً: هل هذا الحساب مرتبط بجماعة متطرفة عنيفة؟
    Bence hiçbir ilişki uzlaşma ya da olgunluk veya mükemmelik üzerine filan kurulu değildir. Open Subtitles أعتقد أن أي علاقة ناجحة ليست مبنية .. سواء على التسوية أو النضج أو الكمال أو أياً من ذلك
    Yani ne zaman çalıştığını anlıyorsun ve kendinden eminsin çünkü bu planın etkililiği bilimsel modellemeye dayanıyor. TED إذ تفهم وقت عملك وتملك بعض الثقة لأن هذه الخطة مبنية على نمذجة علمية لتقدير فعاليتها.
    Ama fikrin geçerli bir teori kurmak için çok fazla sayıda kanıtlanmamış varsayıma dayanıyor. Open Subtitles ولكنها مبنية على الكثير جدا من الإدعاءات الغير موجودة لبناء نظرية
    Fakat bu benlik, başkalarının projeksiyonlarına dayanan bir projeksiyon. TED لكن النفس هي امتداد. مبنية على توقعات الناس الآخرين.
    Ve eğer bu doğruysa... ..uygarlığımız baştan aşağıya günah üzerine kurulmuş demektir. Open Subtitles إذا كان ذلك صحيحا فإنّ حضارتنا بأكملها مبنية على الخطيئة من بدايتها حتى نهايتها
    Ama bütün müzik şeytani ritmlerden esas alınmış. Open Subtitles لكن كل الموسيقى مبنية على ايقاعات شيطانية
    Resimleri anlama ve dil üretmeyi anlama üzerine inşa edilmiş olan teknoloji görme engelli insanların görsel dünyaya daha iyi ulaşmalarına yardım eden teknolojiye evriliyor. TED التكنولوجيا مبنية على فهم الصور و إخراج اللغة، تتطور التكنولوجيا التي تساعد الناس الذين يعانون من ضعف البصر لتكون اكثر قدرة على الوصول للعالم المرئي.
    Bu utanç verici, çünkü bütün Romen dilleri Latince üzerine kuruludur. Open Subtitles ذلك مخزي، لأن جميع اللغات الرومانسية مبنية على اللاتينية
    Koruhi senden esinlenerek çizildi değil mi? Open Subtitles هاي، كوروهي رواية مبنية على كي تشان، صحيح؟
    Bir dakika, ilişkimizin güven üzerine kurulduğunu söylediğini sanıyordum. Open Subtitles اعتقد أنك قلت أن هذه العلاقة مبنية على الثقة
    Bu yollar-- bugünkü yollar bu yolları temel alarak yapılmış. Open Subtitles هذه هي الطرقات الحديثة اليوم كلها مبنية على هذه الطرق
    Başkan, Ali'nin dairesinde bulunan kanıta dayanarak askeri harekat başlatacak. Open Subtitles الرئيس بصدد ضربة عسكرية مبنية على التسجيل المآخوذ من شقة علي
    Aslında ilişkilerin temelinde şans yatar. Önemli olan budur. Open Subtitles إنها مبنية حقاً على الحظ هذا مفتاح النجاح
    Davranışsal psikoloji, harekete geçmemizin ve karar vermemizin her şeyden öte duygularımıza dayandığını söylüyor. TED يبين علم النفس السلوكي أننا نبادر بالمساهمة و نتخذ قرارات مبنية على المشاعر بدل كل شيء.
    Carnicalito adlı bir Arjantin ritmine dayalı. TED أنها مبنية علي إيقاع أرجنتيني يسمي كارنيفاليتو.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more