Beynindeki konuşma merkezi de, pek tabii, etkilenmiş olabilir. | Open Subtitles | هو هل حسنا جدا يحتمل أن يأخذ متأثّر مركزها من الخطاب، لغتها. |
Aşınmadan etkilenmiş kısımları mühürledim, ama bu sadece geçici bir önlem. | Open Subtitles | أغلقت تلك الأقسام متأثّر بالتآكل لكنّه فقط إجراء مؤقّت |
etkilenmiş görünüyor. | Open Subtitles | إنّه متأثّر |
Yani bundan çok etkilendiğinizi görebiliyorum. | Open Subtitles | لذا أنا يُمْكِنُ أَنْ أَرى بأنّك متأثّر جداً بواسطته. |
Onun ölümünden nasıl etkilendiğinizi bir düşünün. | Open Subtitles | فكّرْ بشأن كَمْ أنت كُنْتَ متأثّر بموتِها. |