Acilmiş. Neden hep çok geç kaldığımda bana hatırlatıyorsun, ha? | Open Subtitles | لماذا دائماً ما تذكّريني عندما يكون الأمر متأخراً جداً ؟ |
- Bir kere yaptınız. Angel'ı kurtarmak için çok geç olmayabilir. | Open Subtitles | -أنت فعلت ذلك مرة , إنه قد لا يكون متأخراً جداً |
Eğer bunu bugün söylemezsem, yarın çok geç olabilir. | Open Subtitles | إذا لم أقوله اليوم، ربما غداً متأخراً جداً. |
çok geç olup olmayacağını bilemedim. | Open Subtitles | اجل, لم ارد الإنتظار حتى الغذ, لم اعلم ما إذا سيكون متأخراً جداً. |
Seni uzun süre bekledi. Ama sen çok geç kaldın. | Open Subtitles | لقد إنتظرتك لوقت طويل ولكنك وصلت متأخراً جداً |
Maskeli Haydut Avizeli Salon'a çok geç varmıştı. | Open Subtitles | لقد وصل اللص المقنع لساحة القصر متأخراً جداً |
Fazladan güvenlik ve diğer şeylerin olduğunu biliyorum, ama ertelemek için hala çok geç değil. | Open Subtitles | أعلم بأن لدينا جهاز أمن كافي ويزيد و لكن الوقت ليس متأخراً جداً للتأجيل |
Seni anlıyorum ama o kadar beklersek çok geç kalmış oluruz. | Open Subtitles | أفهم ذلك، ولكن حينها سيكون الوقت متأخراً جداً |
Anlıyorum ama o zamanda çok geç kalmış olurum. | Open Subtitles | أفهم ذلك، ولكن حينها سيكون الوقت متأخراً جداً |
Dün gece çok geç geldin. | Open Subtitles | . لقد أتيت متأخراً جداً ليلة البارحة . عمل |
Artık onlara kömür sağlamayacağım. Umarım çok geç kalmamışımdır. | Open Subtitles | لن أزودهم بالمزيد من الفحم أتمنى فقط ألا أكون متأخراً جداً |
Bunu olmasını beklersek, çok geç olabilir. | Open Subtitles | وإن انتظرناها حتى تنهار فقد يكون الوقت متأخراً جداً |
FBI kendi çizgileri ve prosedürüyle uğraşıyorken, çok geç olmuş olacak. | Open Subtitles | في الوقت الذي ستخوض به المباحث الفيدرالية بإجراءاتهم وروتينهم، سيكون الأمر متأخراً جداً |
Sana kesinlikle ve tamamen aşığım ve çok geç olduğunu düşünüyorsan da umrumda değil, yine de söylüyorum. | Open Subtitles | ولا أهتم، إن كان الأمر متأخراً جداً فأنا سأخبركَ بذلك، على أية حال |
Bu geceden sonrası çok geç olacaktır. | Open Subtitles | لنا لنكتشف ما الذي ينتظرنا في طريقنا بعد الليلة سيكون الوقت متأخراً جداً |
Hayatımı bitirmekte çok geç kaldım Sophia. | Open Subtitles | لقد بدأت حياة الطمأنينة متأخراً جداً . |
- Noel bu sene çok geç gelmişe benziyor. | Open Subtitles | كأن الكريسماس جاء متأخراً جداً هذا العام |
Bunu farkettiğimizde ise çok geç kalmış oluyoruz. | Open Subtitles | عندما ندرك، يكون متأخراً جداً في أغلب الأحيان |
Ama hatamı fark ettiğimde, çok geçti. | Open Subtitles | لكن بمرور الوقت اكتشفت ان خطأئي كان متأخراً جداً |
Niye bu kadar geç bir vakitte gelmemi istedin? | Open Subtitles | لماذا أردتَ مني أن أزوركَ متأخراً جداً ؟ |
- Sonra. - Çok sonra değil. | Open Subtitles | ـ فيما بعد ـ ليس في وقت متأخراً جداً |
- Biraz daha yanıp tutuşmasına izin ver. - çok geç. | Open Subtitles | . إذن , إتركيه يشتاق لمدة طويلة - . هذا متأخراً جداً - |