"متأخر الليلة" - Translation from Arabic to Turkish

• gece geç
• akşam geç

gece geç saate kadar çalışacağım.
أحتاج للعمل لوقت متأخر الليلة هناك دجاج بارد في الثلاجةِ.

Bu gece geç saate kadar çalışacağım. Neden ofise bir uğramıyorsun?
سوف أعمل حتى وقت متأخر الليلة لمَ لا تأتي إلى المكتب ؟

gece geç vakitte yiyip içmemek de.
و ألا تتناولوا طعاماً أو شراباً فى وقت متأخر الليلة.

Bu akşam geç saatte de olsa üniversite konusunu konuşmayı umuyordum.
كنت آمل أن نؤجل الكلام عن الكلية لوقت متأخر الليلة

Karındeşen Jack taklitçisi olduğunu düşündüğümüz şüphelinin cesedi dün akşam geç saatte bulundu.
جسم المشتبه به، الذي نعتقد انه مقلد جاك السفاح الذي نريده اكتشف في وقت متأخر الليلة الماضية

Bay Chandler. Evet. Benim, bu gece geç saate kadar çalışmam gerekecek.
سيد شاندلر,نعم, أحتاج للعمل في وقت متأخر الليلة

Anne ve babasıyla konuştum. Uçakları gece geç saatte inecekmiş.
لقد اتصلت بوالديها، رحلتهما ستصل في وقت متأخر الليلة.

Dinle, gece geç saatlere kadar çalışmak zorundayım.
الآن، اسمعِ. عليّ العمل لوقت متأخر الليلة.

Yöneticilerimizden birisi hastaymış yani gece geç çıkacağım.
أحد المديرين رجع مُتعباً لذا سأبقي لوقت متأخر الليلة.

Başkan evde değil. Karısı bugün gece geç saatlere kadar çalışacağını söyledi.
العمده ليس بالمنزل، زوجته تقول انه يعمل لوقت متأخر الليلة

Görünüşe göre, bu gece geç saatlere kadar çalışacağız.
أوه، يبدو أنه سيكون علينا العمل إلى وقت متأخر الليلة.

Bu gece geç geleceğini söylüyor.
تقول انها سوف تعود في وقت متأخر الليلة

Merhaba Sam, annen bu gece geç saatlere kadar çalışacak. Şok oldum.
مهلا "سام " يجب على أمك ان تعمل لوقت متأخر الليلة

- Biliyorum bu gece geç saate kadar çalışabileceğimi söylemiştim ama...
-أعلم أني قلت اني سأعمل لوقت متأخر الليلة

Bu gece geç saate kadar çalışma.
مهلا, لا تعمل في وقت متأخر الليلة,

Dün gece geç saate kadar çalışacağını söylemişti ama iş arkadaşlarından birine sordum, Alice'ın saat 5 civarında işten ayrıldığını söyledi.
وقال انه سيعمل حتى في وقت متأخر الليلة الماضية, ولكن سألت , زميل في العمل من Hersand وقال , أليس كان حوالي خمسة,

Bu gece geç saate kadar çalışacak!
اه، إلا أنها تعمل في وقت متأخر الليلة.

Sizin bu akşam geç saate kadar çalışacağınızı sanıyordum.
اعتقدت أنكما كنتما ستعلمان لوقت متأخر الليلة

Bu akşam geç kalabilirim biraz.
أوه، مهلا، قد يكون المنزل في وقت متأخر الليلة.

Evet bu akşam geç kalacak.
.نعم ، سنعمل لوقت متأخر الليلة

Bu akşam geç saatlere kadar çalışacakmış.
"ولديه ساعات مكتبيّة إلى وقت متأخر الليلة"