Evet, benim için tümüyle yeni bir deneyim. Sen ve Miriam gideceğiniz için üzgünüz. | Open Subtitles | نعم, أنها تجربة جديدة بالنسبة لي. بالتأكيد نحن متأسفين لمغادرتنا أنت وماري |
Burada olma sebebinizden ötürü oldukça üzgünüz. | Open Subtitles | نحن جميعاً متأسفين بشدة لسبب تواجدكم هنا |
Böyle korkunç bir haber için sizi aradığımız ve buraya getirttiğimiz için üzgünüz. | Open Subtitles | نحن متأسفين للإتصال عليك لإخبارك بمثل هذا الأمر الفظيع. وشكراً جزيلاً على حضورك. مالذي حدث ، بالضبط ؟ |
O zaman pek de üzgün değiller demek ki. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد بذلك أنهم سيكونون متأسفين جداً |
Evet, sizleri kandırdığımız için özür dileriz ama çiftlerin psikolojik danışmanlığa cevap vermediğini görünce onlara aşırı tehlike yaşatıp hayatlarındaki en önemli şeyin birbirlerine karşı duydukları sevgi olduğunu hatırlatıyoruz. | Open Subtitles | متأسفين لخداعكم جميعاً لكن إكتشفنا أنه عندما لا يتجاوب الأزواج للإستشارة التقليدية، الضغط بسبب الخوف الشديد |
kusura bakmayın, geciktik. Trafik korkunçtu. | Open Subtitles | متأسفين على التأخير حركة السير كانت سيئة. |
"üzgünüz, davetinizi kabul edemeyeceğiz." Üstelik bazıları bizim kendi ailemizden. | Open Subtitles | "متأسفين,لا نستطيع أن نقبل " وحتى أبناء عائلتنا. |
Fitz ve ben kaybınızdan dolayı çok üzgünüz. | Open Subtitles | فيتز و أنا متأسفين للغاية لخسارتك |
Çok üzgünüz, memur bey. | Open Subtitles | نحن متأسفين جداً أيها الشرطي |
Bakın, tekrar rahatsızlık verdiğimiz için üzgünüz. | Open Subtitles | متأسفين لإزعاجك مرة أخرى |
- New Directions'a döndüğümüz için çok memnunuz ama... - ... Michael'dan söyleme şansını kaçırdığımız için üzgünüz. | Open Subtitles | (متأسفين لضياع الفرصة علينا لأداء أغنية (مايكل حسنا, لاعليكم |
Hepimiz çok üzgünüz. | Open Subtitles | نحن متأسفين جداً |
üzgünüz, geciktik. | Open Subtitles | متأسفين على التأخير |
Kaybınız için üzgünüz. | Open Subtitles | نحن متأسفين لخسارتك |
Kaybınız için üzgünüz Donna. | Open Subtitles | نحن متأسفين على خسارتكِ يا (دونا) |
Yakalanmak dışında bir tek şey için bile üzgün değillerdi. | Open Subtitles | و لم يكونو متأسفين على شيء بإستثناء القبض عليهم |
Ve onları bulduğumda, onlar üzgün olacaklar çünkü onları hayal etmediğim bir şekilde cezalandıracağım. | Open Subtitles | وعندما أجدهم سيكونوا متأسفين لأني سأعقابهم بأشكال لم أحلم بها من قبل |
- Geç kaldığımız için özür dileriz. | Open Subtitles | حسناً متأسفين , نحن متأخرين مفاجأة |
Zamanını boşa harcadığımız için özür dileriz Koç. | Open Subtitles | متأسفين لتضييع وقتك أيها المدرب |
Münasebetsizliğimiz için kusura bakmayın, lütfen özürümüzü kabul edin, biz hallederiz. | Open Subtitles | نحن متأسفين جداً لأي مضايقة. من فضلك تقبل اعتذاراتنا الخالصة. -سنعتي بكل شيء . |
- Lütfen! - üzgünüz. | Open Subtitles | نحن متأسفين |