Geriye hiçbir şey kalmadığından emin olana kadar aramaya devam edeceğiz. | Open Subtitles | سوف نستمر بالمحاولة إلى أن نصبح متأكدين بأنه لم يتبقى شيء |
Biliyorum. Kaza olduğundan da emin değiller, zira kafa bulunamadı. | Open Subtitles | أعرف ، كما أنهم ليسو متأكدين بأنه حادث فلم يعثروا على رأسها |
llk olarak, biz-biz bundan emin değiliz, | Open Subtitles | : في المقام الأول ..فإننا لسنا متأكدين بأنه سيكون هنالك |
Kirkwood'un peşlerinden gelmeyeceğine emin olmamız gerek. | Open Subtitles | ونكون متأكدين بأنه لن يستطيع ملاحقتهما.. |
Bir gazi geldi - Aslında biz öyle olduğunu düşünüyoruz - kim olduğundan hala emin değiliz. | Open Subtitles | أدخلنا محارب--حسناً، نحن نعتقد بأنه محارب--لسنا متأكدين بأنه محارب |
Burada güvende olacağından emin misiniz? Mümkün olduğunca. | Open Subtitles | هل انتم متأكدين بأنه سيكون بأمان هنا؟ |
Onun suçlu olduğundan emin değiliz. | Open Subtitles | لسنا متأكدين بأنه مذنب |