Yemek ve işten bahsettiniz, o yüzden, emin olamadım. | Open Subtitles | قُلتيَ عملاً وعشاءَ، لذا أنا لم اكُنْ متأكّدَا. |
Bundan o kadar emin değilim. Oiddi bir uyurgezerlik yapmışız. | Open Subtitles | لَستُ متأكّدَا جداً نحن. إنظرْلقد كنا نمشي في النوم |
Anormallikle alakalı olabilir, ama emin değilim. | Open Subtitles | يمكننا عمل شيئ بهذا الوضع الشاذ لكني لَستُ متأكّدَا |
Ama kaçarken bana söylemedi, o yüzden emin değilim. | Open Subtitles | لَكنَّها لَمْ تُخبرْني، لذا لَستُ متأكّدَا |
Bunun iyi bir şey olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لَستُ متأكّدَا أن ذلك شيء جيد |