parlak beyaz smokiniyle çevresine ışık saçıyor. | Open Subtitles | إنه متألق ، في بدلة رسمية بيضاء متلألأة. |
Ama şimdi geleceğimiz bir çiğ tanesindeki güneşin yansıması kadar parlak. | Open Subtitles | لقد أصبح مستقبلنا لامعاً كالشمس متألق من ندى الصباح |
Sana, oğlun mükemmel bir adam ve çok parlak bir bilim adamı ve hayatı boyunca kendisi hakkında kötü hissetmesini istemiyorsan, ...ara sıra onunla gurur duyduğunu söylemelisin, demek için. | Open Subtitles | لأخبركي أن ولدكي رجل عظيم وعالم متألق وإذا كنتي تريدينه أن يعيش حياته وهو لا يشعر بأنه شخص تافه |
Gördüğün gibi inanç, güven ve Peri tozu olduğu sürece Kanca asla kazanamayacak. | Open Subtitles | وكما ترى يا دانى هوك لا ينتصر ابدا طالما يوجد اخلاص و شجاعة و تراب متألق |
İnanç, güven ve Peri tozu olduğu sürece kazanamazsın! | Open Subtitles | ....... طالما كان هناك ايمان و ثقة و تراب متألق |
parlak taş ve gösterişli ve muhteşem | Open Subtitles | إنه روك متألق وهو جذّاب وهو رائع |
Nathan'dan daha parlak birini hiç tanımadım. | Open Subtitles | -لم يسبق أن إلتقيت بشخص متألق مثل (ناثان) |
Ben büyük, parlak bir yıldızım. | Open Subtitles | أنا نجم كبير, متألق و ساطع. |
parlak geleceklerine. | Open Subtitles | إالى مستقبل متألق |
Tietjens gibi başka bir parlak adam. | Open Subtitles | زميل متألق آخر , مثل تيجنز |
Kayıtları tertemiz, parlak. | Open Subtitles | سجله كان نظيف بالكامل , متألق |
parlak bir fikir. | Open Subtitles | متألق. |
"parlak akarsu!" | Open Subtitles | جدول متألق! |
Peri tozu? | Open Subtitles | ثقة ؟ تراب متألق |
Peri tozu. | Open Subtitles | تراب متألق |
- Peri tozu mu? | Open Subtitles | تراب متألق ؟ |