"متاحاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • Müsait
        
    • açık
        
    • uygun
        
    • boş
        
    • mümkün
        
    • ulaşılabilir
        
    • seçenek
        
    İdeal olmadığını farkındayım ama Müsait olan tek yer orasıydı. Open Subtitles أعلم أنّه ليس مثالي، لكنه المكان الوحيد الذي سيكون متاحاً.
    Sadece Müsait olmayan birine çok fazla gönül bağlamanı istemiyorum. Open Subtitles أنا فقط لا أريد أن تعجبوا بشخص لا يكون متاحاً
    Yani basitçe Waring'in hissesi ve şirketin kontrolü 1 Ocak tarihinde halka açık hale gelecek. Open Subtitles ببساطة ان أسهم "وارنج" والتحكم بالشركة سيكون متاحاً للعامة في الاول من يناير
    Dinle, küstah olduğumu düşünmeni istemem, ama ben uygun değilim, nişanlıyım. Open Subtitles اسمعى، لا أريد أن أكون صلفاً ولكنّى لست متاحاً فأنا مرتبط
    Şehir planlama heyetinde bir kişilik boş yer olduğunu gördüm ve o boşluk için beni önermeni istiyorum. Open Subtitles لأنني وجدت كرسياً متاحاً ،في لجنة تخطيط المدينة وأردت منك أن تجعلني أحصل عليه
    Kablosuz... 2013'de mümkün olacak. Chuck'dan Cars 2.'ye herşeyi oynatabilirsiniz. Open Subtitles وسيكون متاحاً في عام 2013 يمكنك أن تشغل أي شيء
    Her zaman benim için ulaşılabilir olmuştu ihtiyacım olan da bu. Open Subtitles وهو دائماً يبدو متاحاً لي، وذلكَ ما أحتاجهُ.
    Yeni çocuklara çıkışın seçenek olmadığını göstermenin etkili bir yolu. Open Subtitles هذه طريقة فعّالةٌ ليروا الأطفال أنّ الخروج ليس خياراً متاحاً
    Tamam, Müsait olduğunuz zaman bana zaman ayırabilirseniz. Open Subtitles حسناً ، إذا أعطيتني وقتاً فقط عندما يكون الأمر متاحاً
    Müsait olanlar sadece senin iptal ettiklerindi. Open Subtitles لم أجد أحداً متاحاً سوى المنظمين الذين تعاملتِ معهم
    Evet ama koleksiyoncular için bir kaç Müsait çevrimiçi yerde buldum. Open Subtitles نعم ، ولكني وجدتُ البعض منها متاحاً على الإنترنت لهواة الجمع ، بحالتها الأصليّة
    Telefonum geceleri açık. Open Subtitles هاتفي سيكون متاحاً طوال الليل.
    Yolun İlerisi açık... Open Subtitles لأن الطريق ما زال متاحاً أمامي
    Pekâlâ, hanımefendinin tahmin hakkını açık bırakalım o zaman. Open Subtitles حسناً، سنترك تخمين السيدة متاحاً.
    Sekiz cinayetin sekizinde de uygun durumda. Open Subtitles هذه الحالة الثامنة من أصل ثمانية وكان متاحاً له ارتكابها جميعاً
    Marshall ve Lily' nin düğünleri için istedikleri tek şeydi, ama hiç bir zaman görüşmeye uygun değildi. Open Subtitles كان فيه كل شيء اراده مارشال و و ليلي لزفافهم ولكنه لم يكن متاحاً
    Marshall ve Lily' nin düğünleri için istedikleri tek şeydi, ama hiç bir zaman görüşmeye uygun değildi. Open Subtitles كان فيه كل شيء اراده مارشال و و ليلي لزفافهم ولكنه لم يكن متاحاً
    İstersen senin için boş zaman bulurum. İnsanlar bana sırlarını anlatırlar... ben de not alırım. Open Subtitles بامكاني المحاولة لجعل نفسي متاحاً اسمعي...
    Avukat olman değil, boş olmaman. Open Subtitles , ليس لأنك محامي لأنك لست متاحاً
    1,000 $ maliyetli ve herkesin ulaşabileceği bir gen haritası fazla bir zaman geçmeden mümkün olacak. TED لن يطول الأمر قبل أن يصبح واقعاً الجينوم البشري بقيمة ألف دولار، و بالتدريج المتزايد سيكون متاحاً للجميع.
    Benim ya da bir bütün olarak adalet sistemimiz için mümkün olamayacağını düşündüğüm bir şeyi bana tanıtan bir sınıfın öğrenme ortamıydı. TED لكن بدلاً من ذلك، كان بسبب البيئة التعليمية في صف عرّفني على شيء لم يكن متاحاً لي أو متاحاً في نظام العدالة ككل.
    Ama ayrıca bunu hem internet üzerinden hem de kamu alanlarında herbirimizin kendi hayatlarımızdaki müziği ve görüntüleri bir şekilde kullanarak kendimizin veya sevdiğimiz birinin mirasını bırakmak için ulaşılabilir kılıyoruz. TED لكن نحن نعمل على جعل ذلك متاحاً من خلال الانترنت والمساحات العامة كطريقة لكل واحد منا لاستخدام الموسيقى وصور من حياتنا لعمل إرثنا الخاص أو إرث شخص نحبه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more