Bize hangi hücrenin müsait olduğunu söyle de adamı oraya götürelim. | Open Subtitles | لذا لم لا تخبرنا أى زنزانه متاحه سوف نأخذ رجلنا هناك |
Belli oldu ki, kırmızı, beyaz ve mavi kumaşlar müsait değilmiş. | Open Subtitles | تبين أن الأقمشة الحمراء والبيضاء والزرقاء غير متاحه |
Neyse, son anda müsait olabilecek iyi bir grup tanımıyorsunuzdur, değil mi? | Open Subtitles | على كل حال يا رفاق ألا تعلموا اي فرق زفاف جيدة تكون متاحه في آخر دقيقة ؟ |
Etraftaki bütün müsait olmayan kızlarla takılıyorsun çünkü birlikte olmak istediğin, müsait olmayan tek kızla, birlikte olamazsın. | Open Subtitles | اعتقد بانك تقابل كل امراءه غير متاحه بسبب الفتاه الوحيده الغير متاحه التي تريدها ولا تستطيع الحصول عليها |
Ama ilgilendiğin insan... müsait değil. | Open Subtitles | ولكن الشخص الذي أنت مهتم به ليست متاحه |
Merhaba, ben Ellen Miller. Şu an müsait değilim... | Open Subtitles | مرحباً ، أنا "إيلين ميلر" أنا لست متاحه الآن |
Telefona bakmak için müsait değilim. | Open Subtitles | أنا غير متاحه لاستلام مكالمتك |
- En üst katınız müsait mi? | Open Subtitles | -الشقة التي في المقدمة هل هي متاحه ؟ |
Eğer konuşmak için birine ihtiyacın olursa lütfen bil ki Watson senin için her zaman müsait olur. | Open Subtitles | إذا كنت بحاجه للتحدث مع شخصاً ما،حينها إعلم أننى سوف... أجعل (واطسون) متاحه لك |
Eğer konuşmak için birine ihtiyacın olursa lütfen bil ki Watson senin için her zaman müsait olur. | Open Subtitles | إذا كنت بحاجه للتحدث مع شخصاً ما،حينها إعلم أننى سوف... أجعل (واطسون) متاحه لك |
Bu öğlen müsait misin? | Open Subtitles | - هل أنت متاحه بظهر اليوم؟ |
Sonuçta müsait. | Open Subtitles | أنها متاحه |