"متبنى" - Translation from Arabic to Turkish

    • Evlatlık
        
    • evlatlığım
        
    • evlâtlık
        
    • evlatlığı
        
    • evlatlıktı
        
    • evlatlıkmış
        
    • evlat edinilmiş
        
    Savunmam şu ki elimden sosisli sandviçimi çalmıştı bunu Evlatlık bir çocuğa yapamazsın. Open Subtitles في دفاعي لقد سرق النقانق من يدي ولايمكنك فعل ذلك لطفل متبنى سابق
    Evlatlık olduğumu... söylemeyecektin. Open Subtitles في هذه الحالة ما كان عليك إخباري أنني متبنى
    Çürüyüp gitmesini izlemek zorunda kaldım ölmeden önce bana Evlatlık olduğumu söyledi. Open Subtitles اجبرت على مشاهدته يموت لكن قبل وفاته، اخبرنى انى متبنى
    Aslında ben evlatlığım. Open Subtitles في الواقع، أنا متبنى
    - Doğru. - Aslında ben evlatlığım. Open Subtitles نعم في الواقع انا متبنى
    - Tahmin et, seni lânet evlâtlık. Open Subtitles إحزرْ ما؟ أنتى طفل متبنى لعين أنا لست كذلك
    Lintonlar'ın evlatlığı olmuş olmayı istemez miydin? Open Subtitles لتجعلك تتمنى كما لو كنت متبنى من قبل لينتون؟
    -Josef evlatlıktı. Open Subtitles - جوزيف طفل متبنى
    Andrew Campbell evlatlıkmış. Open Subtitles أندرو كامبل" متبنى"
    Bak, evlat edinilmiş olman seni Shay ailesine daha az mensup yapmaz. Open Subtitles أنظر مجرد انك متبنى لا يعني انك لست أقل من آل شاي
    Çocukların hiç tanımadığı bir Evlatlık? Open Subtitles شقيق في دار تبني أو متبنى شخص لم يعرف الأطفال عنه أبداً ؟
    Senin doldurman için de bir form vardı, ama ona Evlatlık alındığını söyledim. Open Subtitles هناك ورقة لتملئها أنت أيضاً ولكننى أخبرته أنك كنت متبنى
    - O Evlatlık edinilmiş. Kusurlu bir aileden geldiğini düşünmekteyiz. Open Subtitles انه متبنى ، ونحن نشك في عائلته انها مريضة
    Evlatlık da olabilir, bak Didi senin için deliriyor. Open Subtitles يمكن أن يكون متبنى انظر، المغزى ديدي مجنونة بك
    Ryan'ın Evlatlık olduğunu öğrendin diye ona farklı davranamazsın. Open Subtitles لايمكنك البدء التعامل مع ريان بشكل مختلف من بعد ماعرفتي انه متبنى
    Umurunda değil. Brian'ı Evlatlık olarak almıştık, terk edilme sorunları var. Geçen hafta, maçta pek iyi oynayamadı. Open Subtitles انه لا يبالي براين متبنى لذا هو يعاني من مشاكل التخلي
    Dediğim gibi, ben evlatlığım. Open Subtitles كما قلت لك، أنا متبنى
    Ben de evlatlığım, biliyor musun? Open Subtitles انا متبنى ايضآ كما تعلم
    evlatlığım, ha? evlatlığım? ! Open Subtitles انا متبنى هاه انا متبنى
    Ben evlatlığım aslında. Open Subtitles انا متبنى في الواقع
    - Ben evlâtlık değilim. Ben evlâtlık değilim. Ben evlâtlık değilim. Open Subtitles أنا لست متبنى أنا لست متبنى
    Burada yaşayan bir evlatlığı arıyorum. Adı John Young. Open Subtitles نبحث عن طفل متبنى يعيش هنا اسمه (جون يونغ)
    Ama Oscar evlatlıktı. Open Subtitles لكن (أوسكار) كان متبنى
    Jacob Hammerstein evlatlıkmış! Open Subtitles جيكب هامرستينج) متبنى)
    Bir fotoğrafı kesmek yerine katlamak ve 25 yıl sonra oğluna, kendisinin evlat edinilmiş olduğunu açıklamak zorunda kalmak. Open Subtitles طي الصورة بدلا من قصها، و بعد 25 سنة تضطر لتشرح لأبنك بأنه متبنى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more