Antik Mezopotamya'da süslü bir hafta ardından da Mars'a ne dersin? | Open Subtitles | أسبوع رائع في بلاد الرافدين القديمة.. متبوعة بـ كوكب المريخ المستقبلي؟ |
eski okulumda günümüz dualarla, ardından ilahilerle ve ilham verici kitap okumalarıyla başlardı. | Open Subtitles | بالصلوات, متبوعة بالتراتيل و ثم بالتلاوات الروحية |
ardından da bir çarpma sesi geldi. Yukarı baktığımda da deliği gördüm. | Open Subtitles | وسمعت صوت ثلاثة طلقات نارية متبوعة بصوت تحطم عال، وحينما نظرت للأعلى رأيت الفتحة |
Epeyce zorlu endoskopik cerrahi yollar izlenmiş. | Open Subtitles | متبوعة ببعض طرق الجراحة الداخلية المعقدة |
Epeyce zorlu endoskopik cerrahi yollar izlenmiş. | Open Subtitles | متبوعة ببعض طرق الجراحة الداخلية المعقدة |
Bu mutluluk anını panik anı takip etti. | Open Subtitles | كانت لحظة فرح متبوعة بالتأكيد بلحظة فزع مطلق |
Nasıl olur da kar fırtınası ardından gelen buz fırtınası küresel ısınma olarak nitelendirilir? | Open Subtitles | كيف أن عاصفة جليدية متبوعة بعاصفة ثلجية تعتبر كإحتباس حراري |
Ya da normal sözlerin ardından tatlı bir gülümseme. | Open Subtitles | أو لأستخدم كلمات عادية متبوعة بإبتسامة ساحرة |
Denemek isteyebilirsiniz biftek börek pastası, ardından elma çökmesi. | Open Subtitles | ربما تودون تجربة فطيرة الكلى واللحم متبوعة بشطيرة التفاح |
Sen de bana 8000 dolar dedin ve ardından hayalarına darbe yiyen bir adamın gereksiz bir gif dosyasını gönderdin. | Open Subtitles | أنت قمت بالرد 8,000 دولار، متبوعة بصورة متحركة لرجل يتعرض للضرب في خصيتيه. |
Ağlamalı, öfkeli kavgalar ve ardından duygusal barışmalar, "Değersizsin, neden seninle olduğumu bile bilmiyorum!" gibi nefret dolu ve can acıtıcı yorumlar, | TED | معارك مبكية محبطة متبوعة بتصالح مهتاج، تعليقات كارهة مؤذية مثل: "أنت عديم القيمة، لا أعلم ماذا يبقيني معك!" |
Neden "ama" kelimesinin ardından asla iyi bir şeyler çıkmaz? | Open Subtitles | لماذا لا تكون الكلمة "لكن" متبوعة أبدا بشيء جيد؟ |
Önceki çeyrekte yapılan yüzde otuz artışın ardından Araştırma ve Geliştirme bölümünün sırf bütçesi için yüzde 60 artış teklifi. | Open Subtitles | تخصيص 60/100 من الإيرادتِ لتجاربِ البحثِ و التطوير لوحدها، متبوعة بنسبة 30/100 لأجلِ تمويل تلك التجارب |
ardından iki dakika boyunca kustu. | Open Subtitles | متبوعة بدقيقتين من التّقيئ المتواصل. |
"güçlü", ardından da kelimeler serisi okuyacak. | Open Subtitles | قوية، متبوعة بمجموعة من الخيارات |
ardından da koro eşliğinde kilise yemeği. | Open Subtitles | ...متبوعة بعشاء في الكنيسة ! مع الجوقة... |
Sonra Michigan Bulvarında fayton gezisine ardından da tatlı ve şampanya için evine götüreceğim. | Open Subtitles | متبوعة بجولة في عربة الحصان (في شوارع (ميتشجن ثم نعود إلى بيتها من أجل الحلوى و الشمبانيا |
Bu mutluluk anını panik anı takip etti. | Open Subtitles | كانت لحظة فرح متبوعة بالتأكيد بلحظة فزع مطلق |