"متجمدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • buz gibi
        
    • soğuk
        
    • buzlu
        
    • Dondum
        
    • donmuştu
        
    • buz tutmuş
        
    • donuyorsun
        
    • donmuş
        
    • donuyor
        
    • üşüyorum
        
    • donuk
        
    • donup
        
    • üşüdüm
        
    • donarak
        
    • Soğuktan
        
    Evet, peşinden gelmeme sebep olma yeter. Su buz gibi. Open Subtitles أجل، فقط لا تجعلني أسعى بحثًا عنها، هذه المياه متجمدة.
    Sibirya'da ve üzerindeki yerlerde hava o kadar soğuk ki toprak her daim donmuş durumda. Open Subtitles هنا في سيبيريا وفي جميع ارجاء الكرة الأرضية الطقس بارد جدا لكن الأرض متجمدة بشكل مؤقت
    Karadan binlerce kilometre uzakta Güney Okyanusu'nda buzlu suya doğru battığınızı bir hayal edin. TED تخيل أنه وحيدٌ في المحيط الجنوبي محبوسٌ بين مياه متجمدة ، بعيدٌ عن اليابسة آلالاف الأميال.
    Dondum kaldım. Open Subtitles انا متجمدة بالكامل
    - Evet, biliyorum ama kovasındaki son çiçek buydu ve resmen donmuştu, acıdım. Open Subtitles أجل، أعلم ولكن لقد كانوا الأخيرين بسلّتها وبدت وكأنها متجمدة لذلك أشفقت عليها
    Yer buz tutmuş. Mezarı kazmak zor oldu. Open Subtitles الأرضية متجمدة كان من الصعب حفر القبر
    - Sen donuyorsun. Sana süveter lazım. Open Subtitles انتِ متجمدة تحتاجين الى كنزة
    Evet, kızın boynuna ipi geçirdi, onu boğdu ve cesedini donmuş göle attı. Open Subtitles نعم، لقد وضعت حبلاً حول رقبتها، وقامت بشده، ورمت بجثتها في بحيرة متجمدة.
    - Ateşe yaklaş, donuyor olmalısın. Open Subtitles تعالي إلي النار لا بد أنك متجمدة إبتعد عني
    - Ben de üşüyorum. Open Subtitles - أنا متجمدة أيضا, كما تعلم
    Bir bardak buz gibi elde sıkılmış domates suyunu alırsın. Open Subtitles تأخذ كأس عصير طماطم غير منقاة وشبه متجمدة.
    Doktor, Birinin buz gibi bir suya düşmesinin niye eğlenceli olduğunu anlayamıyorum. Open Subtitles أيتها الطبيب، لابد وأن أعترف، أنني حائر للسبب الذي من أجله، شخص يسقط في داخل مياه متجمدة أمر مُسلٍّ.
    donmuş parmakları ve soğuk dalış kıyafetlerini, hatta oraya varmak için sarf edilen çabaları kolayca görüyorsunuz baktığınızda, ama her şeyden önemlisi, benim gördüğüm şey, sadece mutluluk. TED من السهل أن تشاهد أصابعًا متجمدة وملابس سباحة باردة وحتى المعاناة التي تطلبها الأمر للوصول إلى هناك، ولكن أهم شيء وجدته هو المتعة بذاتها.
    Çok soğuk. Open Subtitles لا، انها متجمدة
    Sanırım altı yıl önce seni bir buzlu camın arkasından gördüm. Open Subtitles أتذكر أننى رأيتك خلال نافذة متجمدة مرة منذ ست سنوات.
    Dondum kaldım. Open Subtitles انا متجمدة بالكامل
    Bu resmi çektiğimde, gecenin neminden dolayı pencere donmuştu. TED عندما إلتقطت هذه الصورة النافذة كانت متجمدة بسبب رطوبة المساء
    Eğer görülmeden çıkmayı başarsak bile zemin buz tutmuş. Open Subtitles حتى لو اخرجناها من المنزل , بدون ان يرانا احد ! الارض متجمدة
    Tatlım, sen donuyorsun. Open Subtitles عزيزتي انت متجمدة.
    Bir dakika ya. Baharın ortasında donmuş bir gölün üzerindeyiz. Open Subtitles مهلاً، هل نحن نسير على بحيرة متجمدة في وسط الربيع؟
    donuyor muyum yoksa ateşim mi var bilemiyorum. Open Subtitles أقسم , أنا لا أعرف إذا أنا محمومة أو متجمدة
    - Çok üşüyorum Grant. Open Subtitles - .إنني متجمدة,يا(قرانت),متجمدةٌ جداً-
    Onu dondurabilir ama donuk hâlde kalmasını sağlayamaz. Open Subtitles يمكنه تجميدها، ولكنه لا يستطيع إبقائها متجمدة
    donup kalmasaydın, şu anda ölü ve Defiance da daha güvende olacaktı. Open Subtitles وإذا لم تختنق، لكان جثة متجمدة الآن. ولكانت ديفاينس أكثر أمناً.
    Üşümüş görünüyorsun. Ben de üşüdüm. Open Subtitles تبدين متجمدة ، أنا أشعر بالبرد
    Uzun süre karanlıkta uyumadan yattım ve üzerimdeki odada donarak buz kalıbına dönen küçük kalbi düşündüm. Open Subtitles لوقت طويل كنت أستلقي مستيقظة في الظلام و أنا أفكر بقلب صغير في السقيفة متجمدة حتى أصبحت ككتلة من الثلج
    "Kızlardan biri Soğuktan donmuş" Elizabeth. Open Subtitles فتاة صغيرة وجدت متجمدة حتى الموت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more