"متجهين" - Translation from Arabic to Turkish

    • gidiyoruz
        
    • gidiyorlar
        
    • gidiyorduk
        
    • yöneldiler
        
    • yol
        
    • yönünde
        
    • gidiyor
        
    • giderken
        
    • gidiyorlardı
        
    • doğru geliyor
        
    • yönelmiş
        
    • geliyorlar
        
    • gittiğimizi
        
    • ilerliyoruz
        
    • gidiyordunuz
        
    Çünkü Las Vegas'a gidiyoruz ve ne kadar kalacağımız da belli değil. Open Subtitles نحن متجهين إلى لاس فيجاس ، ولا نعلم إلى متى سنظل هناك
    Bu yüzden tüm çabamızla eve gidiyoruz, hak ettiği yeri alabilsin diye. Open Subtitles لذلك نحن متجهين إلي المنزل بالأسلحة المشتعلة .. حتي يأخذ مكانه المستحُق
    Kuzeye havaalanına doğru gidiyorlar. Aşağıda dört birimimiz var. Open Subtitles انهم متجهين شمالا خارج مطار لوس انجلوس لدينا أربع وحدات على الأرض
    Hadi onlar bizim değil. Biz gidiyorduk. Open Subtitles طبقين من طبق اليوم، لا هذا ليس من أجلنا نحن كنا متجهين للخارج بالفعل
    Sonra geriye döndüler, sahile yöneldiler ve beşi de dönüş yolculuğunda öldüler. TED استدارو متجهين إلى الساحل كل الخمسة توفوا أثناء عودتهم من الرحلة.
    Lezzetli bir şeyler için Rayleen's'e doğru gidiyoruz. Bize katılır mısın? Open Subtitles نحن متجهين الى رايليين لاجل شيء لذيذ, هل تنضمون الينا ؟
    Hotch, 26. yol'dan göle doğru gidiyoruz. Open Subtitles هوتش,نحن في الطريق 26 متجهين الى ريسيرفوار
    Niye Niagara Şelalelerine gidiyoruz, biliyor musunuz? Open Subtitles هل تريد معرفة لماذا متجهين لشلالات نياغرا؟
    Yabanılların topraklarında gittikçe daha ileri gidiyoruz. Open Subtitles نحن متجهين أعمق وأعمق داخل المنطقة الهمجيه
    Şimdi ise Beyaz Saray'a gidiyoruz ve yine aynı kardeşler bana "Tom Amca" diyor. Open Subtitles إننا الآن متجهين للبيت الأبيض، ونفس الأشخاص ينعتونني بالمنافق.
    Aynen. Şimdi de Swansea sahilindeki lezbiyen partisine gidiyoruz. Open Subtitles ذلك صحيح، ونحن متجهين إلى حفل مثليات جنسياً في سوانزي
    Kuzeye havaalanına doğru gidiyorlar. Aşağıda dört birimimiz var. Open Subtitles انهم متجهين شمالا خارج مطار لوس انجلوس لدينا أربع وحدات على الأرض
    Yollarını kesin! Sınıra doğru gidiyorlar! Gidin! Open Subtitles إقطعوا عليهم الطريق ، إنهم متجهين إلى الحدود ، هيا
    Kusura bakmayın bayım. Şükran Günü törenlerine gidiyorduk. Open Subtitles اسمح لي سيدي, كنا متجهين الى حفله عيد شكر
    Beşinci Cadde tüneline yöneldiler. Open Subtitles إنهم متجهين .لنفق الشارع الخامس
    Risk ve mükâfat. Hepimizin izlediği yol. Şimdi ya da asla. Open Subtitles إنها مخاطرة و مكافأة ما نحن جميعاً متجهين اليه
    Courtland Caddesi'nde kuzey yönünde hızlı takipteyiz. Open Subtitles نحن في مطارده سريعه متجهين شمالا ً بتجاه شارع كورتلند
    Güneşi arkamıza aldığımıza göre, batıya gidiyor olmalıyız. Open Subtitles لو كنا نسافر نحو الشمس فلا بد أن نكون متجهين للغرب
    Böylece kendilerini diğer matematik engelli öğrencilerle birlikte bölge üniversitesine giderken buldular. Open Subtitles ولذلك وجدوا أنفسهم متجهين إلى الكلية المحلّية برفقة بقية الطلاب الغير جيدين في مادة الرياضيات
    Ücra bir yere gidiyorlardı ama orada geçidi koruyan biri vardı. Open Subtitles كانوا متجهين إلى منطقة نائية، لكن كان هناك شخص ما، يحمي هذا المسار.
    - Nadia, iki adam küçük bir botla sahile doğru geliyor. Open Subtitles ناديا" ، لقد أتي إلينا رجلين في قارب صغير" متجهين صوب الشاطيء
    Şehrin kuzeyine yönelmiş durumdayız. Open Subtitles نحن متجهين للشمال خارج المدينه
    Ve sanırım sarı takım önce müzeden başladı yani muhtemelen buraya, Doğu Uçurumuna doğru geliyorlar. Open Subtitles و الآن , أظنّ بأنّ الفريق الأصفر انطلق متوجهاً نحو المتحف لذا على الأرجح أنهم متجهين إلى هنا
    Kasabadaki herkes, elimizde bir haritayla, bir define adasına gittiğimizi konuşuyor. Open Subtitles والكل في المدينة يقول أننا متجهين نحو جزيرة الكنز وأن لدينا خريطة تدلنا على الكنز
    59. Sokak Köprüsü üzerindeyiz, şehre doğru ilerliyoruz. Open Subtitles نحن على جسر الشارع 59 متجهين نحو المدينة
    Kurbanı bulduğunuzda nereye gidiyordunuz? Open Subtitles و إلى أين كنتما متجهين حين عثرتما على الضحيّة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more