"متحجر" - Translation from Arabic to Turkish

    • acımasız
        
    • taş
        
    • Soğukkanlı
        
    • soğuk
        
    • fosil
        
    Stalin'in ölümünün ardından Macaristan, Matyas Rakosi'nin acımasız diktatoryasında kalmaya devam etti. Open Subtitles بعد وفاة ستالين ظلّت هنغاريا تحت حكم الدكتاتور متحجر القلب ماتياش راكوشي
    Soğukkanlı, acımasız, boyalı saçlı tembel bir katile ayak işi yaptırıyor. Open Subtitles إنه عديم الرحمة متحجر القلب قاتل أشقر سكير حقير
    Büyükbaba, kusura bakma ama o kadın taş kalpli bir sürtük. Open Subtitles أيها الجد, على القول لك إنها ذات قلب متحجر واستغلالي
    Yani, taş kalpli, hissizin biri değilsen tabii. Open Subtitles ذلك تفعلي أن تستطيعين بأنكِ أعني, روح وبلا القلب متحجر وحش يجعلكِ هذا ولكن
    Gaddar, Soğukkanlı, psikopat katilin teki olsa da annesi onu yüreklendirmeye devam ediyor, hala da tatlı. Open Subtitles بسبب حتى لو كان قاتلا شريرا مجنونا متحجر القلب ،وهي تشجعه فيظل هذا أمرا جميلا
    soğuk kanlı katillere benzemiyor o kadar. Open Subtitles و لديك شكوك حيال هذا؟ لا يبدو أنه قاتل متحجر القلب هذا ما في الأمر
    Üzgünüm, hayır. O petfolcü falan değil. Kahrolası bir fosil o, petrolcü değil. Open Subtitles هو لَيسَ من رجال النفط هو متحجر لعين لَكنَّه لَيسَ من رجال النفط
    Mikey acımasız bir katildir. Neden yanımda tutuyorum sanıyorsun? Open Subtitles إنه قاتل متحجر , لماذا تعتقد أنني سأحتفظ به
    Bu acımasız suçu işleyen kişiler şu anda tutuklanmış ve gözetimimiz altında bulunmaktadırlar. Open Subtitles الجناة الذين ارتكبوا هذه الجريمة متحجر القلب تم القبض عليهم و الآن في سجوننا.
    Son derece acımasız biri olacak potansiyelin olduğunu hep biliyordum. Open Subtitles لطالما عرفت أنك تحمل القدرة على أن تصبح متحجر القلب إذا تطلب الأمر
    Bu adam çok acımasız ve zalim biriydi, vebuadiherifsübyancınınöndegideniydi. Open Subtitles الملك " إيروتيك " أكثر ملك متحجر القلب على الأرض أعني كان قضيب حقاً وغريب أطوار والنوع الذي لا تتركه مع الصغار
    Ama gerçek şu ki; o acımasız bir suçlu. Open Subtitles .لكن الحقيقة هى انه, انه متحجر القلب
    Emery ile birlikte olmak kolay değildi ama tek bir saniyesinden bile pişman değilim. Şimdi taş kalpli bir Vwasak olmayı bırak ve gidip sevdiğin kızı bul. Open Subtitles توقف عن كونك فواساك متحجر الرأس واذهب وجد فتاتك
    Eskiden her kimse artık taş kalpli bir katil. Open Subtitles بالرغم ما كان فى يوم ما فهو قاتل متحجر القلب الآن
    Gözümde taş kesmiş ağaçtan bile betersin. Open Subtitles حسنًا، انت لست سوى أكثر من خشب متحجر بالنسبة لي
    Soğukkanlı bir katilden sadece ve sadece bir şey isteyebilir. Open Subtitles هي تريد رجلاً متحجر القلب لفعل ذلك وذلك فقط
    Soğukkanlı bir katilden sadece ve sadece bir şey isteyebilir. Open Subtitles هي تريد رجلاً متحجر القلب لفعل ذلك وذلك فقط
    Cinayet şirketinin başkan yardımcısı denilebilir onun için. Adam Soğukkanlı orospu çocuğunun teki. Open Subtitles هذا الرجل قاتل متحجر القلب
    Nasıl bu kadar soğuk ve kalpsiz olabilirsin? Open Subtitles كيف يمكنك أن تكون بارداً و متحجر القلب هكذا
    Bu soğuk, ölçülü, uyum sağlaması sancılı olan duygusal yaşamdan kopuk bir insan profili çiziyor. Open Subtitles قد تشير إلى شخصٍ متحجر ملتزم ومفصول عن حياة عاطفية يؤلمه مواجهتها
    Seni inatçı fosil! Yine çok sinirlisin Bowers. Open Subtitles دموي قديم متحجر المزاج , المزاج , باورز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more