"متحفظ" - Translation from Arabic to Turkish

• ihtiyatlı
• ketumdur
• korumacı
• tutucu

Bu iş çok ihtiyatlı olmayı gerektirir.
يجب أن يكون متحفظ جدا، انت تعرف، في خطي الجانبي الصغير.

Bu durum, 2050'de, iş dünyasındaki alışılmıştan iş dünyasındaki alışılmıştan yuvarlak hesapla net bugünkü değeri 5 trilyon dolardan daha aza mal olabilir-- ki karbon emisyonlarının ve diğer tüm gizli ve dış maliyetlerin de sıfır olduğunu kabul ederek oldukça ihtiyatlı ve düşük bir tahmin
قد يكلف ذلك , بحلول عام 2050 مبلغ أقل بخمسة تريليون دولار من المبلغ المعتاد عليه في صافي القيمة الحالية الذي يُعبر عنه بـ المبلغ المقطوع. افتراض أن انبعاثات الكربون و كل المخاطر الظاهرة والباطنة الأخرى لا تكلف شيئاً يُعد تقدير منخفض و متحفظ.

Aynı zamanda hem ihtiyatlı hem de göz alıcı.
إنه متحفظ جداً، وفخم جداً إنه تصميم (غلوريانا)

Biraz ketumdur ama doğru yerde kabul edeceğine inanıyorum.
إنه متحفظ قليلاً ولكني أعتقد أن سيوافق بالسعر المناسب

Doğrusunu söylemek gerekirse seni ona yakıştırmamıştım. - Biraz korumacı olabiliyorum işte.
وإحقاقًا للحق، لم أحبّه من أجلك، تعلمين أنّي متحفظ قليلًا.

Hem ondan hem de teşkilat konusunda ne kadar korumacı olduğunu bildiğimden.
ذاك ولأني أعلم كم أنت متحفظ على الوكالة

Ben İtalya'dan geliyorum ve İtalya'da tasarım önemli ama aynı zamanda oldukça tutucu.
أيضا، لقد جئت من إيطاليا، والتصميم مهم في إيطاليا، ولكنه متحفظ جداً.

Hiç yapacak en ihtiyatlı hareket olmadığını düşünmedin mi?
ألم تدركي بأنه شيء متحفظ

Bu Romer denen arkadaşın çok ihtiyatlı biri.
هو متحفظ جدا, زميلكم هذا (رومر),

İhtiyatlı ol.
كن متحفظ

Hayır, babam gibi ketumdur.
لا، انه متحفظ على الموضوع كأبي

- Söyleyemem. Müşterim ketumdur.
لا أستطيع البوح عميلي متحفظ جداً

Kardeşimin bu kadar tutucu biriyle evleneceğini hiç düşünmemiştim.
أتعلمين، لم أكن اتخيل بأن أختي ستتجوز من رجل متحفظ