çürümüş bir cesedin kokusu binadan aylarca çıkmaz. | Open Subtitles | جثة متحللة سيئة من الممكن أن تُنتن المبنى بكامله للأبد |
çürümüş ceset kokusunu hiçbir şey bastıramaz sanırdım. | Open Subtitles | لم أعتقد أن أي شيء يمكن أن يغطي على رائحة جثة متحللة |
Burada çürümüş bir ceset var. | Open Subtitles | . انا من معمل الجرائم . لديك جثة متحللة هنا |
Ve bu canlı, Çürüyen balıkların kokusunu almak için akıntıları koklar. | Open Subtitles | و هذا الكائن يشم مياه التيارات بحثاً عن أية أسماك متحللة. |
Bunun ne önemi var, anlayamadım. Ben kurban tanınmayacak düzeyde bozuşmuş ise çağrılırım. | Open Subtitles | أنا أستدعى عندما تكون الضحية متحللة جداً للتعرف عليها |
Bir balık resmi, %20, %50 ve size gösterdiğim resimdeki gibi %70 oranında bozulmuş, noktalarla gizlenmiş. Yüzde yetmiş. | TED | السمكة متحللة بنسبة 20 في المائة، 50 في المائة ثم التي عرضتها لكم 70في المائة |
Ancak polis, Jaffe'in evine düzenlediği baskında birçok çürümüş kadın cesedi ve dehşet verici görüntüler buldu. | Open Subtitles | الشرطة فعلت، ولكن إجراء غارة على منزل جافي ل عثروا على العديد من النساء متحللة. |
Ölüm sebebi, künt travması. Kısmen çürümüş ceset... | Open Subtitles | نتيجة الوفاة, ضربة قوية على الرأس جثة متحللة جزئياً |
Ölüm sebebi, künt travması. Kısmen çürümüş ceset... | Open Subtitles | نتيجة الوفاة, ضربة قوية على الرأس جثة متحللة جزئياً |
Tahmin edeyim; kapalı bir yerde çürümüş bir ceset vardı. | Open Subtitles | دعوني أخمن,جثة متحللة في مكان مغلق |
Bu adamların kimliğini belirlemenin çürümüş bir cinayet kurbanınkini belirlemekten daha zor olabileceğinin farkında mısın? | Open Subtitles | أتدركي أن ضحيتنا ... سيكونتحديدهويتهأصعب من جثة متحللة لضحية جريمة قتل؟ |
Diğer Jane Doe epey çürümüş. | Open Subtitles | جثة مجهولة الهوية الاخرى متحللة جدا |
Kısmen çürümüş cesed bulundu... Kadın cesedi bulundu... | Open Subtitles | ...العثور على جثة متحللة جزئيا ...العثور على جثة أنثى |
Kısmen çürümüş cesed bulundu... Kadın cesedi bulundu... | Open Subtitles | ...العثور على جثة متحللة جزئيا ...العثور على جثة أنثى |
Ve çürümüş bir cesedin yanında çok uygunsuz. | Open Subtitles | -و غير ملائم بالنسبة لجثة متحللة |
Bir balıkçının ağına çürümüş bir el takılmış. | Open Subtitles | لقد وجدوا يداً متحللة |
60 tane Çürüyen bedenleri olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ أن هناك أكثرمن 60 جثة متحللة هنا |
Buradaki ölülerin haçları yok mezar taşları yok, eski ihtişamlarını ifade edecek çelenkleri yok sadece burada yatıyorlar, Çürüyen bozulan, paslı yığınlar halinde aç, hunhar eller tarafından içleri dışlarına çıkartılmış. | Open Subtitles | الموتى هنا ليس لديهم صلبان توضع فوق قبورهم لا شواهد، و لا أكاليل للغناء على أمجادهم الماضية، لكنها ترقض هنا متعفنة، متحللة ، أكوام صدئة، |
Kütle spektrometresi ile ayırıp üzerinde analiz yaptığımız jelatinimsi yığın akciğer ve karaciğerin bozuşmuş dokusuydu. | Open Subtitles | المِلاط اللزج تكوَن من أنسجة متحللة و التي منها قام مختبرنا باستخلاص و تحليل العينات الحية و النوعية باستخدام جهاز الأطياف لقياس الكتلة |
İç çamaşırında ikinci bir DNA örneği çıkmış ama eşleştirme yapamayacak kadar bozulmuş. | Open Subtitles | تبين ان هناك عينة حمض نووي اخرى على ثيابها الداخلية لكنها متحللة جدا للحصول على تطابق |