"متحمّسة" - Translation from Arabic to Turkish

    • heyecanlıyım
        
    • heyecanlı
        
    • heyecan
        
    • heyecanlıydım
        
    • hevesli
        
    • sabırsızlanıyorum
        
    • heyecanlıydı
        
    Yeni bir materyal dünyasını tasarlamaya ve biyofabrikasyona başlamaya heyecanlıyım. TED أنا متحمّسة لأنّنا بدأنا نصمّم ونصنّع حيويًّا عالمًا مادّيًّا جديدًا.
    Yine yasal bir tiyatroda sahne aldığım için çok heyecanlıyım. Open Subtitles أنا متحمّسة جداً لأن أعود إلى المسرح الشرعي مرة أخرى
    Çok heyecanlıyım. O küçük fıstığı sıkmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا جد متحمّسة و لا أستطيع إنتظار معانقة تلك الفستقة الصغيرة
    O çok heyecanlı. Senin Kaliforniya'da tüm film yıldızlarını tanıdığını sanıyor. Open Subtitles هي متحمّسة تعتقد بأنّك تعرف كلّ النجوم السينمائيون في كاليفورنيا
    Çok heyecanlı, dün gece hiç uyumadı. Open Subtitles إنّها جدّ متحمّسة لم تنم طوال اللّيل البارحة.
    Etrafı, şirketinde yer almaktan heyecan duyan insanlarla çevrilmişti. Open Subtitles كان محاطاً بمجموعة من النّاس كانت متحمّسة لمرافقته
    Ama bunu takmayacak kadar heyecanlıyım. Önce ilk iş. Restorandan ne zaman istifa ediyoruz? Open Subtitles لكنّني متحمّسة جدًّا لأحفل، الأهم فالأهم، متى نستقيل من عمل المطعم؟
    Bu yüzden mesajımı insanlara ulaştırabilmek için heyecanlıyım. Open Subtitles لذا، إني متحمّسة لإيصال الرسالة للآخرين.
    Galiba pek endişeli değilim. Sadece-- daha çok... heyecanlıyım. Open Subtitles أظن أنني لست متوترة, انا متحمّسة أكثر.
    Neyse, döndüğüm için çok heyecanlıyım. Open Subtitles على اية حال, انا متحمّسة جداً للعودة.
    Bu seçmeler için çok heyecanlıyım. Open Subtitles أنا متحمّسة كليا حول هذا الإختبار
    Senin adına çok heyecanlıyım, tatlım. Open Subtitles عزيزي، أنا متحمّسة جدا من أجلك
    Genç Tasarım'ım için ilk defilem. Çok heyecanlıyım. Open Subtitles هذه أوّل مقابلة لي مع "تين فوغ"، أنا جد متحمّسة
    Annem çok heyecanlı görünüyordu çünkü yeni bir şeydi bu. Open Subtitles بدت متحمّسة نوعاً ما، لأنه كان أمراً جديداً،
    Seninle tanışacağı için çok heyecanlı. Open Subtitles لذلك هي متحمّسة جدّاً لرؤيتك و ستأتي لمقابلتك بعد دقائق
    Çok heyecanlı olmalısın. Open Subtitles أنتِ يجب أن تكوني متحمّسة جداً
    Onunla yaşayacaksın diye çok heyecanlı. Open Subtitles هي متحمّسة جدا لك للمجيء لتعيشي معها
    Kan yeterince kötüydü. Bu kadar heyecanlı olmana şaşmamak gerek. Open Subtitles فلقد كان الدم سيئاً كفاية - لا عجب أنّك تبدين متحمّسة جدّاً -
    'Fazla heyecan yapmayıp hayatın getirdiklerine sakin yaklaşmalı.' Open Subtitles لا تكوني متحمّسة جدّاً، وإبقي هادئة هنا فقط.
    Judson ile olan randevum için çok heyecanlıydım. Open Subtitles لقد كُنْتُ متحمّسة جداً لموعدي مَع جادسون
    Doğru. Bu yüzden de bir anlaşma için hevesli olacaktır. Open Subtitles أجل، لذا ستكون متحمّسة لعقد صفقة
    Bebeğim öyle heyecanlıydı ki hiç uyumadı, ona gözünün altındaki karartılardan bahsedince uykuya daldı. güzellik uykumdan asla ödün vermem. Open Subtitles عزيزتي كانت متحمّسة جداً، ولا تنام رويت عليها قصّة ثمّ غطّت في النوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more