Yanılıyormuş. Olabilirmişiz. Her hızcı olabilirmiş, hem de çok şeye gerek yokmuş. | Open Subtitles | لقد أخطأ، قد نصبح آلهة أي متسارع بوسعه ذلك، ولن يتطلب الكثير |
Yanılıyormuş. Olabilirmişiz. Her hızcı olabilirmiş, hem de çok şeye gerek yokmuş. | Open Subtitles | لقد أخطأ، قد نصبح آلهة أي متسارع بوسعه ذلك، ولن يتطلب الكثير |
- Bilmiyorum, hiç görmedim. Senden başka gören bir hızcı da duymadım. | Open Subtitles | لا أعلم، لم أره أنت أول متسارع أعرف وقد رآه |
Gerçekten de günümüzde güç, her zamankinden daha Hızlı bir şekilde şehirlere doğru yayılmaktadır. | TED | وبالفعل فإن السلطة تتسلل في زمننا نحو المدينة بشكل متسارع. |
Ben rüyalarımda hızcıyım, çifte kişiliği olan kötü biri değilim. | Open Subtitles | أنا متسارع في أحلامي لست شريراً لديه فصام |
Neden zaman yolculuğu yapabilen bir hızcı birilerine güvenmek zorunda kalsın ki? | Open Subtitles | هاك سؤال وجيه: لمَ عسى متسارع يسافر زمنيًا يحتاج للاعتماد على أي أحد؟ |
Durdurulamaz olduğunu, ilk hızcı olduğunu ve onu alt edeceğini ama önce en değer verdiğin şeyi elinden alacağını. | Open Subtitles | أنه لا يمكن ردعه أنه كان أول متسارع وأنك هزمته، لكن بعدما أخذ أكثر ما يعز عليك |
İlk hızcı olduğu yalanını ortaya çıkarıyor. Bu efsaneyi yayıp, çağlar boyunca kendine müritler topluyor. | Open Subtitles | صانعًا كذبة بأنه أول متسارع ناشرًا خرافة ومجندًا معاونين على مر العصور |
İlk hızcı olduğu yalanını ortaya çıkarıyor. Bu efsaneyi yayıp, çağlar boyunca kendine müritler topluyor. | Open Subtitles | صانعًا كذبة بأنه أول متسارع ناشرًا خرافة ومجندًا معاونين على مر العصور |
Flashpoint'te hızcı mıydı o? | Open Subtitles | كان هناك متسارع في نقطة الرجوع؟ |
Bir de hızcı olduğunuzu düşünün. Günler hafta gibi geliyor. | Open Subtitles | تصور أنك متسارع الأيام تشعرها أسابيع |
Flashpoint'te hızcı mıydı o? | Open Subtitles | كان هناك متسارع في نقطة الرجوع؟ |
Wally hızcı olduğuyla ilgili rüyalar görüyor. Alchemy tarzı rüyalar. | Open Subtitles | (والي) تنتابه أحلام بشأن أنه متسارع أحلام (الكيميائي) |
Wally hızcı olduğuyla ilgili rüyalar görüyor. Alchemy tarzı rüyalar. | Open Subtitles | (والي) تنتابه أحلام بشأن أنه متسارع أحلام (الكيميائي) |
Yakalamana yardım edebileceğim kötü bir hızcı daha falan... | Open Subtitles | متسارع شرير آخر أساعدك لردعه؟ |
Konuşmamız gereken bir konu var. Kendine Savitar adını veren bir hızcı. | Open Subtitles | أريد أن أكلمك عن شيء متسارع اسمه (سافيتار) |
Bu alkaloit çok Hızlı parçalanıyor. | Open Subtitles | ذلك الكائن القلوي إنه يتحطم بمعدل متسارع |
Kalp atışını dengelemeye çalışıyoruz. Hala Hızlı atıyor ve tansiyonu yüksek. | Open Subtitles | نحاول جعلها قلبها يستقر ما زال قلبها متسارع وضغطها منخفض |
Ben rüyalarımda hızcıyım, çifte kişiliği olan kötü biri değilim. | Open Subtitles | أنا متسارع في أحلامي لست شريراً لديه فصام |
Ölümleri acımasızca hızlandırılmış. Yani çabuk yaşlanma. | Open Subtitles | موتهم كان متسارع بشكل مميت الشيخوخة السريعة |
Giderek artan bir hızla genişlemesinin nedenini ise anlamıyorlar. | TED | ما لا يفهمونه هو سبب توسّعه بنسق متسارع. |