Bir defasında karanlık bir sokakta bir seri katille karşılaştı ve bana söylemedi. | Open Subtitles | قامت مره بلقاء قاتل متسلسل في زقاق مظلم و لم تخبرني بذلك أبدا |
Eğer iş icabı araba kullanıyorsa-- 90'ların başında Seattle'da bir seri kundakçı vardı, | Open Subtitles | وان كان عمله يتضمن القيادة كان هناك مشعل حرائق متسلسل في سياتل في بداية التسعينات |
New Orleans'ta Katrina kasırgasından önce en az 3 kişiyi öldüren bir seri katilimiz var. | Open Subtitles | وحدة تحليل السلوك لدينا قاتل متسلسل في نيو اوليانز والذي قام بقتل 3 اشخاص قبل كاترينا |
Kısacası adada bir seri katilimiz yok. | Open Subtitles | مما يعني انهُ ليسَ لدينا قاتل متسلسل في الجزيرة |
Dışarıda bir seri katil olduğunu ve onu hiçbir zaman Pelant'sız yakalayamayacağımızı söyledi. | Open Subtitles | ان هنالك قاتل متسلسل في طليق واننا لن نمسك بها بدون مساعدته |
20 yıllık cezasının 10. yılında olan bir seri tecavüzcü. | Open Subtitles | مغتصب متسلسل في العام العاشر من حكم بالسجن لمدة 20 عاماً |
Hem Idaho'da bana benzeyen bir seri katil serbest bırakılmış. Çabuk gelsen iyi olur. | Open Subtitles | واتضح أن هناك قاتل متسلسل في "ايداهو" يشبهني |
Aramızda bir seri katil varsa halkın bunu öğrenmeye hakkı var. | Open Subtitles | ...ولكن المجتمع يجب أن يعرف إن كان هناك قاتل متسلسل في وسطها |
Her ayakkabının tabanında bir seri numarası varmış. | Open Subtitles | هناك رقم متسلسل في كل فرد من الأحذية |
90'lı yıllarda bir süreliğine aktif olan bir seri katil davasında çalışmıştım. Ona "Nightingale Katili" diyorlardı. | Open Subtitles | عملتُ على قضية قاتل متسلسل في التسعينيات "كان يُدعى بـ "العندليب القاتل |