"متضايق" - Translation from Arabic to Turkish

    • kızgın
        
    • üzgün
        
    • rahatsız
        
    • üzgünsün
        
    • kızgınım
        
    • kırgın
        
    • rahatsızım
        
    • sinirliyim
        
    • kızdığını
        
    • keyfim kaçtı
        
    Lance Cummings, San Bernadino'da tutuklandı ve sana da çok kızgın. Open Subtitles إن لانس كمبينجز محتجز في سان بيرناردينو وهو متضايق منك جداً
    Bugün alışveriş yapmadığım için bana biraz kızgın. Open Subtitles إنه متضايق فقط لأني لم يكن لديّ وقت لأقوم بالتسوق
    Annem, bir kız yüzünden mi üzgün diye soruyor. Open Subtitles أمي تريد ان تعرف ان كنت متضايق بشأن فتاة ؟
    Bakın,paranızı kaybettiğiniz için üzgün olduğunuzu biliyorum... bu yüzden sıradan birisi gibi yaşamanın kötü olmadığını size göstermek istiyorum. Open Subtitles اسمع .. انا أعلم أنك متضايق بسبب خسارة أموالك لذا أردت أن أُريك ليس من السيء العيش مثل شخص عادي
    Kendisine sürekli ne yapacağını söyleyen tüm insanlardan rahatsız olduğunu söyledi. Open Subtitles قال انه متضايق من كل الناس الذين يقولن له مالذي يفعله
    Biliyorum üzgünsün ama şu an birbirimize ihtiyacımız var. Open Subtitles أعلم أنك متضايق لكننا بحاجة لبعضنا الآن حقاً
    - Çok kızgınım. Sen de atabilirsin. Open Subtitles ـ أنا متضايق للغاية ـ من الممكن لك أنت أيضاً
    kızgın olduğunu biliyorum ama aşırı tepki vermemeye çalış. Open Subtitles ,أعلم أنك متضايق و لكن حاول أن لا تبالغ في ردة الفعل
    Lütfen, baban hâlâ kızgın olamaz. Open Subtitles من فضلك, لا يمكن ان يكون اباكى مازال متضايق
    Söylemem gerek, kızgın olmamana biraz şaşırdım. Open Subtitles علي أن أقول أني متفاجئ من أنك لست متضايق
    Jim, Pedro için hâlâ kızgın olduğunu biliyorum. Open Subtitles اعرف انك مازلت متضايق بسبب بيدرو
    Senin hakkındaki şikayetlerimin bir listesini yapıyorum haberin olsun. Birazcık üzgün çünkü kızım artık onunla evlenmek istemiyor. Open Subtitles انا اضع بعض الشكاوى عنك انة متضايق لان ابنتي لا ترد الزواج منة بعد الان
    Kafam iyi olmasa çok daha üzgün olurdum. Open Subtitles كنت سأكون متضايق أكثر لو لم أكن مخدر
    - Zavallı adam, gerçekten üzgün görünüyordu. - Evet, ama, o potansiyel bir şüpheli, Charlie. Open Subtitles يا له من مسكين قد بدا متضايق - أجل، على كلٍ فإنه مشتبه به محتمل يا شارلي -
    Bay Quiles sıkça yerel çeteler tarafından rahatsız ediliyormuş. Open Subtitles السيد كويلز كان متضايق من العصابات المحلية
    Kendisine sürekli ne yapacağını söyleyen tüm insanlardan rahatsız olduğunu mu söyledi? Open Subtitles قال انه متضايق من كل الناس الذين يقولن له مالذي يفعله
    Seni rahatsız ediyor diye bu adamı... hayatının sonuna kadar bir yere tıkmak istiyorsun. Open Subtitles أنت تريد أن يضع هذا الرجل بعيدا بالنسبة لبقية حياته لأنه يجعلك متضايق.
    Saf enerjiden yarış pisti maddeleştirdim, yüzlerce insanı kurtardım ama üzgünsün. Open Subtitles لقد ابتكرت مضمار سباق من الطاقة النقية منقذاً المئات من الناس ولكنك متضايق
    Ve sen de sanmıyorsun. Bu yüzden üzgünsün. Open Subtitles و لا أنت أيضاً, و لهذا أنت متضايق
    Duyuyor musun? Ciddiyim! Sana çok kızgınım! Open Subtitles سامعاني انا مش بهزر أنا متضايق جدا
    Bana kırgın mısın? Open Subtitles هل أنت متضايق مني?
    Bak, ben de senin kadar bunlardan rahatsızım. Open Subtitles اسمعِي، أنا متضايق من كل هذا مثلك تماماً.
    Bak Geet şuan çok sinirliyim.. Open Subtitles انظرى ياجيت .. انا متضايق جدا جدا
    Bu kadar kızdığını bilmiyordum. Open Subtitles انا لم اعرف انك متضايق لهذه الدرجه
    Bunu yapıyorum çünkü keyfim kaçtı. Open Subtitles والآن، لغة جسدك تترك انطباعًا بالضيق هذا ما أقصده لأني متضايق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more